/ah anne
kanadımda yangın kalbimde ayaz
ruhumu neşterledi bir ince naz/
suskun yüreğimin
kuytulardaki vaveylasında kurşun yarası
aslan yelelerine sakladım
dilimi yakan sövgüleri
poyrazımda üşürsünüz adamcıklar
geri dönün!
fitili tutuşmuş ayrılığın başında
mezarlık bekçisiyim
gürüldeyen vedaya
iblis gülüşleri asılı
siz
fener mi tutuyorsunuz
gönlümü avuçlayanlar
intikam soğuk mu yenir anne! ölüyorum
tek yudumluk sevdalarda
izmarit basıldı yüreğime
nefesim mitralyöz ateşinde
seni seviyorum nakaratları
kırıldı dilimde anne
okşa saçlarımı
kainatın gizeminde sırlı ayna
baksam bir türlü
bakmasam bir türlü
düştü elimden
tuz/buz
kirli yüzlerin kapak olduğu yaşamda
ay geceye küstü
yakamoz gülüşlerim kayıp
sen gördün mü anne
şimşek çakışlarında
fikrimi kaybederken
dudaklarım tamu ateşi
iki hecenin belasında
aralandı
kıyamet kapısı
serseri bakışlar
zebani kılığında
kıblemi şaşırdım
sağım solum sobe diyecek
duvarlar saklı
her ayrılıkta sancı tohumları yeşeriyor
aklım feleğini şaştı
söyle anne
ne vakit papatya doğuracağım
bakma yüzüme
haritası bozuk şehrin
karanlık sokaklarında kan tükürüyorum
yağmurun ıslattığı gözbebeklerim şehla
ah anne
ellerimin kınası solmadan
üfle ninnilerini
uyut beni güneş doğan yarınlara
genzim yanıyor
/öyle bir ateş ki yüreğime düşen
martılar çığlık çığlığa
közde
öz…/
Yeşim Deren