sırtını yırtarak kaçmayı başardım
bir kaç adım ilerimde duruyor
çırılçıplak
yorgun göğüsleri inip kalkıyor
burun delikleri genişlemiş
ama yetmiyor
daha fazla nefes alabilmek için dudaklarını aralamış
soluyor .. derin bir nefes sesi ardından
siyahi kelimeler kusuyor
ıslak
dizlerinin üstüne çöktüğünde yorgunluktan çok
huzur var resminde
kendinden geçmiş
siyah ve kızıl yosunlar
ıslak .. kirli ..
sarhoş veya sinir nöbeti yeni bitmiş
ıslah edilmemiş bir odada
beton zemin üzerinde
ve gözlerini hiç kaçırmadan bana bakıyor
uzanıyor
bilinci yerinde değil
soğuk onu rahatsız etmemiş anlaşılan
mumlar.. tedirgin , küçük bir alev ,
bir iğnenin ucunda biriken mürekkep ,
ve patlamamış bir damar
bozuk saatimizin parçaları
bakışları , etini unutuşu , ölüm gibi.
yanına düşüyorum
kollarım güçsüz
nefes almak için boynumu kımıldatıyorum
ağzımı biraz daha açarak
alabildiğim kadar derin bir nefes alıyorum
ve
ağzını kapatıyorum .
ilk önce göğüslerini parçalayıp
parçalanmış dilimi ve kelimelerimi ,
teninde ama usul bir zevkle
gezdirirken ,
düşünmek yok artık
zamanın parçalarını