Sermaye

Oysaki o bambaşka bir kadın olarak kalmıştır benim çocukluk kitabımda.. / Hırslı, cüretkar ama bir o kadar naif bir kadın. /

yazı resim

Bizim sokakta en lüks apartmanda otururdu.
Bir keresinde Şişko Leyla anlatırken duymuştum.
Tüm erkekler pervaneymiş ona,
Ah !ah ! Kaç erkek kavga etmiş sigarasını yakmak uğruna.
Gözlerini süzüp, birde kürkünü savurarak yürüdümü Modada
hepsi gönüllü serilirmiş, yürüdüğü yol olmak için ayaklarına.
Zaten oturduğu evi de, ünlü bir fabrikatör almışmış ona.
Oysaki o bambaşka bir kadın olarak kalmıştır benim çocukluk kitabımda..
Hırslı, cüretkar ama bir o kadar naif bir kadın.
Gökyüzüne serperdi, kırpıp kırpıp yıldız yaptığı eski sevdalarını.
Ve o yıldızların en parlağı ZÜHREye benzeyen gözleri vardı.
Gümüş kadar parlak tenin rengi, sanırım her gün ay ışığıyla yıkandığındandı.
Kıyamazdı aşıkları koklamaya yasemin kokan kuzguni siyah saçlarını.
Kimse yarışamazdı fikrimce güzelliğiyle.
Bazen bir su damlası kadar berrak, bazen bir üzüm buğusu kadar saftı...
Bazen adım adım, bazen doludizgin çıkardı aşk dediği merdivenin basamaklarını.
Her yeni vurgununda yine o merdivenin boşluğuydu saklandığı.
Bir kahkahasıyla tüm sokak çınlarken,
onun içinde yankılanan kırık bir aşk öyküsü vardı.

Başa Dön