sen gittiğin zaman..
sen gittiğin zaman..
her sabah pencereme konan,
ürkek kanat çırpışlarıyla
ekmek bekleyen.
menekşelerimden sonra gelen
serçeleri de götürdün...
sen gittiğin zaman..
sokağımızın en küçük,en ürkek
korkutacak kimsesi kalmayan
gamlı'yı da götürdün
sen gittiğin zaman..
aynada yarısı renkli güzelliğini
yastıkta dağınık saçını
terlikte küçük,çıplak ayaklarını
soğukta sıcak
sıcakta sımsıcak sarılışını da götürdün...
sen gittiğin zaman..
kaybettiğinde gözyaşlarını,
bulduğunda gülüşlerini,
geciktiğimde korkularını,
geciktiğinde beklemelerimi,
merhabalarını geldiğinde,
geldiğimde nerdesinleri
sokakta ayak izini
ayak sesini merdivende
dolunayı omuzunda götürdün...
sen gittiğin zaman..
yanağında yanağımı
dudağında ıslaklığını dudağımın
elimin birini elinde
sıcaklığımı teninde
gözlerimi sırtında
yüreğimi ayaklarının altında götürdün
sen gittiğin zaman..
sigaranın kokusunu
dumanını yanan yanımın
son demini aşkımın
gecenin sen yüzünü
gecenin ben hüznünü
timsahın gözyaşlarını
anahtarını;
evimin,
acımın,
yalnızlığımın
ve birde;
benim sen yanlarımı,
senin ben yanlarını
götürdün...
sen gittiğin zaman..
Eki.98
sen gittiğin zaman..
sen gittiğin zaman..