Seni özledim
Mumu olmayan şamdanlar gibiyim
Yalnızım
Teninin sıcaklığını
ve saçlarının kokusunu özlediğim kadınlar gibi değilsin ama..
Farklısın..
“Yüreğinin birçok aşkı aynı anda kucaklayacak kadar büyük olduğunu bildiğimi.. Bu yüzden kalbini başka aşklarla paylaşarak ama yalnız senin aşkına sadık kalarak yaşamaya gönüllü olduğumu.. Seni ait olduğun çevre için değil, bana ait olman için değil, karşılığında beni sevmen için değil, sadece sen olduğun için sevdiğimi söyleyebilseydim..” (*)
Der yazar ve ikimizi anlatır..
Eskiden olduğu gibi
aşkın tanımını yapmaya çalışmıyorum
Şiirlerde değişiklik yapmıyorum
Sabahları somurtarak uyanmıyorum
Seninle büyüyorum
büyüyoruz..
Tam zamanında geldin
Ne geç, ne de erken
Tam vaktinde yetiştin vapura..
Biliyorsun birçok gemi geçiyor limanımdan
Hiçbir şey bırakmıyor
hep bir şeyler götürüyorlar benden..
Ama sen limanda kalmayı seçtin
Liman mutlu şimdi
Issız ve terkedilmiş değil..
Korkularımı yendiğim günün adına
Bir şişe şampanya atıyorum okyanusa
Balıklar sarhoş olsun diye..
Ve yalnızlığıma son veren sen
Gülümsüyorsun..
Sen gülümseyince
güneş sönüyor
Sen gelince
bütün kadınlar çirkinleşiyor
Sen konuşunca
kuşlar susuyor, doğa seni dinliyor
“Sen” deyince
ben ağlıyorum..
Bir dikişte içilmiş rakı gibi
baş döndüren ve kısa süren
Bir nefeste söylenmiş uzun bir cümle gibi
soluksuz bırakan
Ve bir kelimede söylenecekken
onlarca cümleyle bile söylenemeyen
garip bi’şeydin sen..
Keşke gerçek olsaydın..