Sarı rengi hiç sevemedim.
Belki de, çocukluktan, gençliğe adım attığım o günlerde;
Hissettiklerim, yaşadıklarım....
Sarıda; sıkıcılığı, kasveti hissederim....
Karar verdim, sarıyı seveceğim.
Sarı gülü, Sarı kediyi, Sarı papatyayı...
Yeni bir sayfa açıyorum.
Lise sıralarında başladığım, yazma tutkuma, devam ediyorum.
İlham gelse de,
Söz;
Onu, eli boş geri çevirmeyeceğim.
Artık, odamın penceresi aralık, sarı defterimle birlikte, perilerimi içeri alacağım.
Yazmak, hissetmek...
Söz;
Artık hissedeceğim.
Sarı lambanın yansımasında;
kalemimin ucu kırılıncaya kadar, bendeki Sarıyı anlatacağım.
Ruhum, eskisi gibi karanlık ve çaresiz değil.
Şimdi güneş ışınları, içimi aydınlatıyor.
Ruhumun, kelimelere dökülüşünü; sarı defterime, tek tek sıralayacağım.
Her şeyi paylaşmak için,
Hayallerime geri dönmüşken, kalemimi kaybetmeden,
Kalbimden geçenleri bir bir anlatacağım.
Bir bebeğin ağlaması,
Bir sarı kanaryanın şarkısı...
Bir çocuğun kahkahası,
Kalbimin tüm iyilikleri...
Eski yazılarımı ve fotoğraflarımı, çok derin bir mazide sakladım.
Parıldayan ben;
Sarı kokan dünya;
Geri döndüm...
Annemin mis kokan elleri, Babamın yeşil gözleri...
Dünyam tekrar merhaba...
Sarı ile anlaşmaya, payşalmaya geldim.
...
Sarı'yı Anlamak
"Karar verdim, sarıyı seveceğim. Sarı gülü, Sarı kediyi, Sarı papatyayı... Yeni bir sayfa açıyorum. Lise sıralarında başladığım, yazma tutkuma, devam ediyorum. İlham gelse de, Söz; ... "