Ihlamur kokulu akşamlarda tanıdık seni
Doldurdun taşırdın içimizdeki billur şişelerini
En sevdiğin denklemi birlikte çözdük
Başımızda kavak yelleri esen bir ağaçtı aşk
Siyah şallara bürünürken yedi tepeli şehir
Kan kırmızı yakut rengindeydi sokaklar
Laleli'de bir çocuk yumuyor sıkı sıkı avuçlarını
Korkma uçmaz çocukluğun çocuk!
Sen eskitmezsen eskimez içinde bayramlar!
İki iz düşümü iki göz var aynalarımızda
Haykırsan dilinde kan kırmızı haykırışlar
Hakettiklerini hayal etmek çok olmak değil çocuk!
Haykırma, ağlama, hep gül sen,
Kuş uçsun kervan geçsin düşlerinden!
Umutlarmış terkeden gemiyi en erken
Kan yerine O akar senin gözlerinden
Şair Piyer Loti'de şiirini vurur,
Şair ana, yarlık ile yokluk arasında bir soluk
Meleklerin duasıdır bu yazdığın dizeler
Kendi yatağından doğar tüm şiirler
Elimizde mapusluğundan yolladığın bir tutam saçın
Sen, ölü kuşların kanat izlerini toplamaktasın
Sen, bahar izlerini toplamaktasın
Biz senin ayak izlerini, Şair Kadın!
Sen, naif kuşlar uçurmaktasın
Biz, düşlerimizi üçotuza kırkharamilere satmışız
Hasret dörtlemesi pişir bize Şair Ana!
Aldırma sen dedikoducu zarganaya
Kan kırmızı gül dibinde ölse de bülbül
Zamansız açma sen badem ağacı