- iki ucu boşlukta merdivendi ergenliğimiz
ne çocuk sayıldık ne büyüyebildik -
cüzzamlı cesetlerdi bedenlerimiz
dolaşırdı kavakları ikindi olan kentin
arka sokaklarını
ezberleyipte unuttuğumuz aşk replikleri
geceyi yoran dizeler
ip olurdu boynumuza
gözlerimiz arabesk şarkılara sin/di
birleştirdiğimizde harçlıkları
ne şakşuka bilirdik ne haydari
yeterdi kavun peynir
devirirdi bir ufak dört kişiyi
biryantinli saçlarımız
bizden önce baksa da aynaya
sefillik yüzümüzde yalınayak gezerdi
en büyük korkumuz
"oğlancı" denmesiydi ya da "ibne"
ürkektik bakire kızlar kadar
en irimiz Necati
kerhaneye duvarından atlayarak girerdi
kızlarla biri birimize
ayarsız saatlerdik
ömrü karartmaya yeten sivilce
telafisi yok sandığımız yanlış sözdü yaşam
dünya etrafımızda dönerdi
terkedilmiş merkezlerdik
dörtnala gelip gitmesini istediğimiz
o mevsimi silmek için takvimlerden
gece geçtik