Muhabbete Gül Gerek

Şiir, dile hakimiyet san'atıdır. Sevgiliye hitâp ederken dilin ağır ifadelerini kullanmak yer yer hoşuma gidiyor. Divân edebiyatına olan özel ilgimden olsa gerek ve bu şiir de etkilenmenin bir aksi olsa gerek...

yazı resim

Girdim yârin bağına, el ettim divânına,
Üstâdlık düşer aşkta, Sultanım ünvânına,
Lâkin gönül divâne, yetmez seyr-ü temâşâ,
Yoluna düşsün ömür, meşk için eyvânına.

Açılsa tüm kapılar, oruç nihâyet bulsa,
Ravza-i sûretinde, dîde hidâyet olsa,
İsti’da eder gönül, yetmez cüz-i temâşâ,
Meserret düşse içre, senden sirâyet olsa.

İçsem aşk şarabını, neş’e-i uhrâ gibi,
Kelâmın şifa olur, cemâlin zehrâ gibi,
Ülfet gönülden ırak, yetmez zevk-i temâşâ,
Selâmın serâbıma, vâha-i sahrâ gibi.

Tûbâ-i eşref olsan, çatlamış toprağıma,
Ümîdim bahar olsan, kurumuş yaprağıma,
Rehâvet bilmez gönül, yetmez mest-i temâşâ,
Muhabbete gül gerek, bir kamçı kısrağıma.

Üşüyor buruk mâzî, senden ırak kalınca,
Şâhbeyt olur her beyit, içinde sen olunca,
Lebbeyk söylüyor dilim, cemâlinle dolunca,
Endâmına vurgunum, yetmez meyl-i temâşâ,
Rü’yet-i aşk hâline, kıyâm ederim hâşâ.

15.03.04 / Frankfurt ]

Başa Dön