aklım sendeliyor sahipsiz sancılarla kıvranırken
gözlerimde hüznün mor ötesi izi
özlem hücrelerimde rehin
yüzüme eylül dikiyorum…
acılara matuf ruhum tökezliyor
tuz buz oluyor sinsi rüzgârın darbesiyle
yüzündeki b e n kayboluyor git gide...
dilim
ah lal olası dilim!
pamuk ipliğiyle tutunan sevdayı
inceldiği yerden koparan dilim
şimdi eserinle övün!…
-her ayrılık ardında arsız bir yağmur bırakır-
-buğulu penceremde gece
kıvılcımlar titreşir gözlerimde
tutuşur içinde güze veda ederken gül-
mesnetsiz ümitler avucumda eriyip giderken
sisli hayalleri teyelliyorum
türlü vehimler içinde belleğin çemberine
bitkin kaldırımlara saçılan anıları topluyorum
türlü serzenişler içinde
sersefil halde sokakları arşınlarken
ayrılık çelmesiyle yokluğuna düşüyorum...
şimdi
düşleri öteleyen mağrur yüreğin ateşinden
tutuşurken kızıl şafak sancısıyla gözlerim
kalem ucunda ölgün imlerle
uzak bir siluetin peşine düşüyor şiirlerim
niye hala yağmur kokuyor
eylülde kalan günahsız ellerim!...
Aslı Aydın