Daha önce hiç böyle hissetmemiştim… ona dokunduğumda kalp atışlarım birdenbire hızlandı, tüm vücudum sanki bazı şeyleri anlamam için sinyaller gönderip dururuyordu. Sinyallere ilk cevap ise yüreğimden daha sonra, yüreğime batan cam parçalarına dayanamayan gözlerimden geldi. İlk başta yanına yaklaşmaya bile cesaret edememiştim ama, o sanki beni anlamış gibi, arkasında duran vücudumu hemen hissetti ve bana doğru döndü, saniyelik bir hareketi benim saatlerce düşünmemi sağladı.
Yeşil gözleri, sabah güneşinde benimkinden çok daha fazla umutlu ve ışıl ışıldı.
Belki de hayattan bekledikleri bir çoğumuza göre daha sınırlıydı.
Şu an durduğu sahilde bir kız arkadaşıyla yürümeyi, sabahları koşmayı, isteklerini düzgün cümlelerle anlatabilmeyi, kendi başına yemek yemeyi, iyi bir eğitim görmeyi, sevgilerini sözcüklere dökmeyi istiyordu en fazla…
Keşke ona dokunduğumda, hayatındaki bazı şeyleri değiştirebilseydim, yardım edebilseydim, dileklerini yerine getirebilseydim. Avucuna bıraktığım madeni paraların soğuğuna rağmen, ondaki sıcaklığı fazlasıyla hissettim.
Ütopik; hayatımızda “olmasa da olur” diyebileceğimiz türden hayalleri yoktu. Bir çoğumuzun sahip olduğu fakat farkında bile olamadığımız değerlerdi tek isteği…
Elinde tuttuğu selpakların her bir katında bir umut vardı. Ben de ondan bu sabah bir umut aldım; yaşama dair, hayata dair…mentollü bir umut
O an keşke biraz daha fazla para ödeseydim diye geçirdim aklımdan, çünkü bana bir paket selpaktan çok daha fazlasını vermişti. Ama biçtiği bir değer vardı umutlar için belki de değerinden fazlasını almayacak kadar da erdemliydi.
Yüreğim burkuldu, gözlerim doldu… bir kez daha hatırladım ne kadar kıymet bilmez olduğumuzu, sevgi sözcüklerini söyleyebilme yeteneğimiz olduğu halde neden bu kadar zorlandığımızı, zamanı sınırsızca boşa geçirdiğimizi, sevgilerimizi ertelediğimizi ve bir kez daha sordum kendime sevdiğine sımsıkı sarılmanın
Ve “ Seni seviyorum” demenin neden bu kadar zor geldiğini.
Çünkü, insan hiç bilemiyor neler olacağını..Yarını, bugünü, bir dakika öncesini, şimdiyi..Herşeye hazırlıklı olmalı..En kötüsüne de en iyisine de..Çok zor..Daha zorları da vardır mutlaka… Bütün umutlar sendeyken hiç birşey yapamamak..Yok olan hayatlar,tükenen insan yaşamları..
Bütün herşeye rağmen umutlarını kaybetmeyenler… sonsuz sevgilerini yaşatanlar, sınırsızca verebilenler..Usanmadan..Yorulmadan..Bıkmadan..Karşılığında birşey beklemeden… Herşeye rağmen yaşayabilip mutlu olabilenler de yok değil.
Aslında o kadar zor şu yazdıklarımı yapabilmek..Herkesin harcı değil..Çok güçlü karakter ister..Destek ister, anlayış ister, yürek ister, savaş ister..Hemen herkes yapamaz belki de bunu. Hayatta güçlü olmak durumundayız..Çok güçlü…
Belki de olduğumuzdan daha güçlü olmamızı sağlayacak küçük noktalar var içimizde, hiç göremediğimiz. Üstleri kibirle, gururla, kaplı sevgilerimiz var daha önce dile getirmediğimiz.
Hayatın içinde öyle çok insan yüzü var ki, ve de bir o kadar çok hayat hikayesi..Yaşam bir pamuk ipliğinde… bahsedilen çaresiz insan yüzleri ise özürlü çocuklar, insanlar, aileleri ve taşıdıkları umutlar. Yaşam onlar için hepimize yüklenenden daha ağır bir yük..