Meçhule Yazılmış Mektuplar - 11

Ey gözleri sinemde yaralar açan hüma! Susma konuş benimle ihtiyacım var,su gibi akan dilinin ilacına…

yazı resim

Gönlümün derununda boy veren nihale.
Kelam, selâmın ardınca evladır diye başlıyorum mektubuma.

Ey gözleri sinemde yaralar açan hüma!
Susma konuş benimle ihtiyacım var,su gibi akan dilinin ilacına…

Hangi meçhul iklimdesin, kendini öyle saklama. Bir ses, bir nefes bir andaç gönder. Gamzenin ucuna takılı kalan yüreğim yanıp tutuşur özleminle…

Yağmur ol yağ çorak topraklarıma. Son nefesimde sen ol, katre katre damlayan dudaklarıma…

Cümle harflerin içinde en bahtlı harfler senin adında. Buruk bir tat var, uzaklardan yadında. Rastlanılmaz eşine ne cihanda ne periler diyarında… Gülüşün bî bedel, farklı cümle güzellerden miyarın da ayarın da…

Şimdi sen, erguvan kapıların ardında erguvan düşler kurarsın. Gün gelir, seni ne kadar çok sevdiğimi sen de anlarsın.

Bakma, şimdi mektuplarımı kaale almadığına. Gam değil adresini bulamasam da. yüreğimden yüreğine coşkun bir nehir akar. Bu nehrin üstünde gümüş kanatlı üveyikler uçar daima. Başını gökyüzüne kaldırıp bakarsan bakışın mukabele olur selâmıma.

Bir meşhur mesel var “Fil kalbi minel kalbi ilel kalbi sebila.” Yani “kalpten kalbe yol vardır” ey gül sima… Bî ümit olmaktan ederim daima imtina. Sığınırım mukabele bulamayan selâmıma…
Ankara,26.02.2010 İ.K

Başa Dön