tutunamadım bu şehre
şehir mezarlığında baba ocağım
uzanmışlar boylu boyunca, kutup yıldızında gözleri
yine eskisi gibi
didişiyorlar şimdi...
elinde filesiyle
yokuştan iniyor babam
ne güzel kokuyor ellerin
ellerin emek,
ellerin ekmek gibi
ellerini özledim baba
bir de terini
tutunamadım bu şehre anne
bilemezsin kederimi
itildim , yaralandım kanadım ağladım
direndim hırpalandım
kabuk bağladı yaralar
düştüm kalktım
düştüm kalktım
kopmadım, kopamadım
sever gibi sevmez gibi
varmış gibi yokmuş gibi
bazı gün it yerine
bazı gün kardeş gibiydim
travmalar yaşadım
dolaştım başıboş sokaklarda
düşündükçe kazınacak
yaşandıkça kanayacak
olmadı,olmayacak
anladım ki bu şehirle olmayacak
ağır olacak, çok ağır olacak
anadan ayrılır gibi ve de yardan
ve anılardan
ekmekten ve de sudan
neylersin ki hayat var madem
ve de onur insan isem
şehirleri ben kurmuşsam
Ademden beridir
hep hareket halindeysem
ve de hep böyle kurulmuşsa medeniyetler
yeni insanlar, yeni bir hayat
hazırlan canım, hazırlan evlat
Haydi Bismillah!
yara değil, yara değil
bu terk edi(l)iş yara değil
duygular ki dikiş tutmaz
kopuştur bu yara değil
hoşcakal dünüm
hoşcakal günüm
üzdüğüm kırıldığım
hoşcakal mor üzümüm
hoşça kal kır çiçeğim
hoşcakal gülüm
hoşcakal
hoşcakal.