rengi değişmiş nehirlerin
yanından yürüyorum
ölü kuşların üzerine basmama
telaşıyla!hafif sekerek
bazen de topallayarak
kaçar gibi alalâde
bazı sözler çürür
bunu kabul etmelisin
bazı insanlar
sevdiklerinin gözlerine gömülürler
bir çocuk lunaparkını
kucağına almadan uyuyamaz
uyumamak için direnir
savaşır,çabalar
benim lunaparkım sensin
seni aklıma almadan uyuyamam
yanıtsız kalan bir dua gibi
cevapsız bir teklif gibi
sana tüm sorularım
sana el açışlarım
bakış açılarım
hüzün alçılarım!..
Günlerin aylarla seviştiği vakitlerde
ağıtları duyabiliyorum
ağıtlar çok bağırıyor
sesleri çok gür
hızları güze taş çıkarır
ellerin yaralarla dolu
bir cam çocukla birlikte olmuşsun
onu tanımıyormuşmuşmuşsun
sanki farklı lisanların konuşulduğu
bir ülkenin halkıymış gibi
nisanlarımız farklı mevsimlere ait
bir gökyüzünün yıldızlarını düşürdüğü gibi
düşürüyor bir cetvel oksijenini
cetvelin yüzündeki çizgiler çoğalır mı
gün be gün?!
Molekül kaç defa cinsiyetini değiştirdi
bu koridorlara uğramadan biz
safken,işlenmemişken,hamken!
Bir gün daha içimizde hapis kalsa
bu duygular
gün yüzüne çıkacak affız...
Berk Küm