Kırlangıcın Sevgiliye Güzellemesi –ı -

yazı resim

KIRLANGICIN SEVGİLİYE GÜZELLEMESİ –I-

Alper SEÇİLİR

Yüreğimde bir kırlangıç cığıltısı,
Ağlamalar baskı altında; gitmeler engelli.
Tutarsız bir ezginlik girdabı…

Dokununca solgun gül olan o duyguların durağında bekliyorum.
Bütün durakların hem ilki hem de sonu,
Bu aslında bir dur duraksızlık.
Bu duraksızlığın durağında çırpınan kırlangıç benim.
Ben kırlangıcım.
Ben “o” yum.

Ez yüreğimi git,
Gitmeler engelsiz sana,
Dönüşsüz akşamlara değin git, bir gün bu gitmeler sana da kalmaz.
Avuçlarımda çırpınan serçenin hüznü gibiydin.
Anlayamadın.
Beni anlayamadın.
Serçenin hüznünü anlayamadın.

Saçları ağarmış, bir bekar eskisi gibi akbaba renginde,
Tutarsız yüreklerin sığınağı değil kırlangıç yuvası.

Durma göç eyle; diyar-ı kalbe.
Sevmesiz olsun, bu son kırlangıcın öyküsü.
Biten bütün öyküsüzlüğün öyküsü gibi.

Put gibi olan sevgiliye ben ne güzellemeler yazdım,
Güzelsizliğin güzellemeleri.
Ve yüreğimde kaç güzelleme sahibinin güzelliğini eziyorum,
Onların beni ezdiği kadar değilse de.

Ne kasırga ne fırtına, hepsi anlamsız süveydada.
Orda bütün yıkıntılar; kurtuluşsuzluklar; eziklikler, hepsi.

Serçenin hüznü hâlâ ellerimde,
Göz yaşlarını yüreğimde hissediyorum, kırlangıcın.
Kırlangıç ki yuvasını çer- çöpten yapar
Ve yuvasızlığın yuvasıdır, aynı yuvada yuvalanan.

Ben her gece, kaybedilen sevgiliye ağlıyorum.
Ağlamasız gözler, cehennemi neyler?
Yaşarken yaşadığı cehennemi fark etmeyen;
Cehennemli yaşayışların yaşayışıdır, bu.

Artık tamam, vakit geldi.
Kendimi terk ediyorum.
Bırakıyorum kırlangıcı ve serçenin hüznünü, hepsi kalsın.
Bana senden olan her şey; sensizliğin girdabında sana kalsın.
Tamam, bir kez daha kaybettim.
Kayıplarla hem-hâl olmak; bezm-i elestte heybemize der-dest edilmiş.

Neyleyim, cığıltısı bitmeyen kırlangıç,
Serçenin hüznüne sahip çıkamayan dergâhlara meylettin.
Seni suçlayamam belki; ama serçenin hüznüne sitemliyim.

Ya hüznü bilmeyeydim ya da kırlangıç yerine akbaba olaydım.

Başa Dön