keşmekeş / im sevdiğim
bu kent sevdaları kalpazan
indim kocaman enkazıma tutunan
ışık dönmemişti yüzünü
sabah adları satın aldım
iri kalçalı çingene çiçekçiden
ne çan ne ezan vardı
gerildim çarmıhına
lav sesiyken varoşlar mataramda
mercan adaydın çimlenirdi çam sakızı
sevdam gök dolusu kanat
sesleri alışıktı bir birine
tanımadan ve düşmeden kendi içime
kıyımdan kırılma meysimi haziran
dedim ya sevdiğim
bu kent sevdaları kalpazan
her gün bir sokak kanar avlu içinde inler
sedef kakmalı tambur gibi
efsunlu döl yatakları kentin
dersi kırmış haytayken tanıdım
küfrün dibeğinde dövüldükçe
öğrendim arka sokaklarını aşkın
kitabe gibi kazındı şakaklarıma
bir çaydanlık gibi fokurdarız - iç içre -
bu kent sen ve ben
kim bilir kaç bin yıl daha...