Kerkenez - Kon Geyikleri

Ergenekon - kerkenez-kon... Gülüyoruz ağlanacak halimize...

yazı resim

-Türkiye’de bir ilk. Dört yıldızlı generalleri de içeri aldılar...

Böbürlenme padişahım, senden büyük Allah var.

-Uzun saçlı, kulağı küpeli polis nerde?

O şimdi imaj değiştirdi. Haki parka, kot pantolon ve asker postalı giyiyor. Bıyıkları dudaklarının üstüne kadar indi, favorileri L şeklinde…(anlamayan gençler babalarına sorsunlar)

-İlhan abi yaşlıdır diye koluna girdiniz! Benim koluma neden giriyorsunuz?

Bunların fosilleri de yeni yetmeleri de ayakta duracak durumda değiller…

-Paşalar, geceyi çekyatta sabahladılar…

Sizi buraya tıkan güç böyle istedi…

-Ama bunlar yurtsever şahsiyetler! Neden tutuklanıyor?!…

Bizler fasulye severler mi oluyoruz?!

-Sarıkız, Ayışığı, E muhtıra, Y muhtıra, A muhtıra, muhtıra oğlu muhtıralar yedi ama bu mürteci bir türlü gitmiyor?!

Adamın fötr şapkası yok ki, zırt pırt alsın da gitsin…

-Başsavcı “ 27 mayısı övmedim” demiş…

Altay Egesel’in mahkeme süresince yağcı basın ve faşist çevrelerce pohpohlandığını, sonra ölünceye kadar halk tarafından yüzüne bile tükürülmediğini en iyi bilenlerdendir herhalde…

-Humeyni’yi mi yoksa Atatürk’ü mü daha çok seversin?

Yok, ben, Lenin ve Stalin’i daha çok severdim ama kör olasıca Mişa (Mihail Gorbaçev) bir geldi pir geldi ve benim bütün hayallerimi yıktı…

-Cumhuriyet gazetesi “ Nazlı Ilıcak, ayağını denk al!” demiş…

Ay ay ay… Nazlı çok korkmuştur vallahi… Ben kendisini sevmem ama bu kadın; daha yirmili yaşlarında, ortalıkta kızıl kurşunlar vızır vızır uçuşurken sizin ağababanızla TV ekranlarında dişe diş mücadele ediyordu. Haydi babasının Yassıada zindanlarında yattığını es geçelim. 12 eylül cuntasının en etkin muhaliflerinden biriydi. Mahpuslara girdi. 28 şubat süresince gözünü bile kırpmadı. Milletvekilliği düşürülünce : “ Bu, benim şeref madalyamdır” dedi. Senden mi korkacak, kızıl artığı yeni yetme?!

Başa Dön