Umutsuzluğun pençesinde savrulduğum anda bir çift göz belirdi; hafif puslu, hafif tedirgin, hafif ıslak..
Sonra bir el beni benden alan, aklıma yüregime dokunan...
Tutundum, sarıldım, kapıldım rüzgarına...
Ağladım,dağıldım savunmasızlığıma,sessizliğime
Çağlayan oldu yüreğime...
Bir kuş oldum, kanatlandım uzun uzun yol aldım...
Kanadımdan düşen incileri topladı ve beni bana sundu...
Sahipsiz yüreğime dokundu, beni bana sordu...
Bilinmezlik ardında saklanan beni bana TEKRAR SUNDU..