Kalemim titriyor, yağmur yağarken, soğuk asarken sayfalarımı.
Ağlıyor kalemim,soğuktan donmak üzere, akıyor düşlerime.
Yazıyor onları bulabildiği her yere, sayfaların derinliklerine.
Ellerim titriyor, soğuk bastırıyor, acılar üstüme geliyor.
Ve ruhum yazılarımı soğuğun derinliklerinden alıyor.
Tüm gerçekliği ile yaşatıyor harabe bedenime...
Yalancı mutluluklarla kandırıyor hain beni.
Oysa bir zamanlar ben neydim, hep gülerdim.
Bir yarim vardı benim gözleri yeşil, saçları kahve
Kısa boyu vardı, diyemezdim cüce
Hep akıp giderdim gözlerine, ruhunun derinliklerine.
İşte ruhum harekete geçti, düşlerim geri geldi.
Tüm gerçeklğiyle, düşlerim benimle.
Kalemim alabildiğine yazıyor.
Ölümsüz öyküler yazıyor düşlerime.
Sahildeyim: Antalya'nın en güzel sahilinde,
Konyaaltı kumsallarının üzerinde,
Bakakalmışım dalgalara ve denize.
Ben onu düşünürken; bir çift el,
Gözlerimi kapıyor, bir çift el.
Onun ellerimi diye düşünüyorum
Ama uzun zamandır dokunmadım ellerine
Bilemezdim emin değildim...
Tüm iyiliği ile seslendi.
"Ben kimim" diye.
Evet bu oydu, onun sesi işte.
İçimde büyük bir özlemin içinden kurtulmaya çalışırken,
Kalemimin titrekliğini hissettim yine,
Alında titreyen parmaklarımdı değildi kalmemim.
Şimdi onu hatırlamaya çalışıyordum.
Vücudu nasıldı elleri, yüzü, gözü...
Boşlukta bağırışlar duyuyorum tekrar sahile dönmek isterken,
Evet yine o sıcak rüzgarı yine hissediyorum.
O bana sesleniyor yine.
"Hey unuttunmu beni" diye.
Dokundum ellerine, topladım kendimi.
"Yağmur sensin, sen hiç unutulabilirmisin"
Ellerini bıraktı kalktım hemen ayağa sarıldım ona,
Bütün özlemim siliniyordu onun gelişiyle.
Şimdi içimde öyle bir duygu seli ki bilemezsiniz,
Sanmıyorum siz böyle bir aşkı bilemezsiniz.
Ama o da ne rüyadan uyanıyorum...
Odamın kapısı açılmış annem sesleniyor.
"Oğlum bırak yazmayı yat artık"
O tatlı sese isyan etmek zor
Anne sesine
"Tamam anne birazdan yatarım"
"Saat geç oldu çabuk yat" dedi ve gitti annem
Yine odamda, soğuk odamda; yine kendimleyim.
Yazmaya zorladım yine kendimi
Evet sıcak yel yüzüme vuruyor.
Yüzü yüzüme değiyor
Sanki ağlıyor
"Hayır ağlama" dedim birdenbire
Böyle bir günü ağlamakla geçiremezdik ya
Geri itti, şöyle bir baktım bedenine.
Evet bu benim bildiğim Yağmur'du
Son gördüğüm gibiydi
Hatta seneler önce daha onu tanımadan rüyamda,
Rüyamda aşık olduğum kızdı bu.
Tekrar sarıldım ve öpücük yağmuruna boğdum.
"Dur" dedi.
Bir an duraksadım.
Yoksa benden vazmıgeçmişti.
"Neden?" dedim
"Lütfen etrafta insanlar var" dedi yarim
Haklıydı da böyle ulu orta ne yapıyorduk biz.
Hatta ilerde bir çift edalı manalı bize bakıyordu fark ettim.
Ama dayanamıyordum.
"Umrumdamı seni ne çok özledim" dedim.
Ama o beni dinlemedi kumların üzerine oturdu
Mecbur bedenim yanına uzandı
İçim bir çalkalandı
Evet bu benim Yağmur'um du.
Utangaçtı, Arzu yoktu onda, sevgi vardı
Belki aşk bile yitmişti onda; yerini sevgiye bırakmıştı.
Ve şimdi o konuşuyor, anlatıyor ben dinliyordum.
Kulağıma iki güzel ses geliyordu.
Dalgalar...
Yağmur...
Dalgaların, suyun, denizin sesi ne güzeldi.
Birde onun sesi,
Yağmur'un sesi eşsizdi.
Kalemimi masama bıraktım
Defterimi açık bıraktım
Işığımı kapattım
Yatağıma uzandım
Uykuya daldım
Gecenin karanlığında
Yağan yağmurun eşliğinde
BN CN
10/12/2009 23:41
İçmden geldiği gibi yazıyorum seni her seferinde.