... İz...

Sessiz bir iz…

yazı resim

Sessiz sedasız kaçıyor anlamlar
Mor menekşedeki gözyaşı
Ekmeğimdeki mutluluk,
Saçına tutturduğum kalbim…
Saçındaki siyahlar gibi göç ediyor
Beyazlara…

Beyazlar ağlıyor kaderlerinin beyazına…

Bütün zamanlar zamansız zamanları topluyor.
Büküle büküle kıvrılan tutuşların
Koptukları yerleri dikiyor iğne ipliksiz…
Aynalarda gördüğüm ama aslında
Görmeyip m(ı/i)ş gibi yaptığım bütün oyunları
Yalan yanlış şu bilmem ne dünyayı,
Benden göç eden bütün göçebeleri
Gelme dur dediğim söylenmemiş sözlerimi
Söküyorum ellerimde iğne iplik…

Beyazlar süzülüyor siyahlara
Siyahlar üzülüyor beyaz olamayışlarına
Herkes kendininkini
Başkasında görünce kıymete bindiriyor
Ama trenler çoktan uzaklaşıyor
Ayrı ayrı yönlere…
Velhasılı geç kalıyoruz birbirimize

Dışı bahar, içi güz oluyor suretimin…
Aynalar konuşuyor, güz de bir bahar diye…
Oyunlar şaşıyor
Kağıtlar kopuyor öpüştükleri yerden
Bardaklar çatlıyor en ince yerinden…
Gizlerin içinde bir iz kalıyor
Sessiz bir iz…

Bir çığlıktır kopuyor ötelerden…
Kalbime sokuluyor sebebi senden bir sancı
Ölüyor içimde bir can
Kalbime doğduğun yerden bir mezar taşı yükseliyor
Ellerimde anılar gece vakti gömüyorum seni…
Senden başka sensizlik biliyor bir bunu
Bir kıyamettir kopuyor kıyametin içinden…

Kıyama duruyor dünya
Rükuya göç ediyor kalbim
Kıyametin kıyamında kalıyor bedenim…
Secdede bedenimi eğemediğime ağlıyorsun sen
Sevda sözlerini tutuyor,
Gözlerini tuzsuz yaşlarla yıkıyorsun
Çoktan geçmiş trenlerin
Kara dumanları sarıyor her bir yanını.

Sen secdede bir mim
Ben kıyamda bir elif oluyorum…
Bir vav eğikliğinde buluşamıyor sevdamız…

Çağla GÖKDENİZ

Başa Dön