Kayıkçıya… Bülent Hoca'mıza...
Kıyıya yanaşma
Eğer yanaşırsan biter büyü
Güneş sarı ışık olur içimde
Göl mavi bir su
Vakit sahipsiz ilerlerken
Sen de sal kendini
Sal ki nereye giderse zaman
Evin olsun yolun
Bir kayık olsun, iki de kürek
Sular evim olsun
Mavi gözlü iyi yürekli adam
Umuduma yoldaş olsun
Bilgelikle çeksin kürekleri
Güneş ötelerden göz kırpsın
İki kürek olsun, bir de kayık
Zaman unutulsun
Güneş sonsuz şarkısını mırıldanırken kulaklarımıza
‘’Bir kız fotoğraf çekip dursun
Birazdan ölecekmiş gibi
Zaman onu yutacakmış gibi
Sarılsın yaşama
Fotoğraflar şahidim olsun…’’
İki kürek,
Yalnızlığımın kolları
Kayık, anlamsızlığım
Ya batarsın suya, ya batmazsın
Ey Mavi! Çek kürekleri
Çek de
Yalnızlığımın kolları batıp çıksın virane dünyama
Anlamsızlığım salınırken
Mavi yosun kokulu uçurumda
Altımdan kayıp giden
Anlamsızlığım olsun…
Olsun,
‘Bir kayık, iki de kürek olsun…’
12 mart 2009
Çağla Gökdeniz