İyikimsin Bal Gözlüm

Bundan iki sene önce muazzam bir karar verdiğim bir gündü. Sevdiğim kadına evlenme teklifi ettiğim gündü. Öyle ya Hem 7 hayatımda her seferinde karşıma çıkan bir rakam; hem 8 hem dirisi, hem yana yatıp sızmış hali sonsuzluğu simgeleyen bir rakam, hem de yıl; ölümsüzmüşçesine, sanki ne olursa olsun, hep kendini eski bir kaset gibi tekrar edecekmişçesine 2020ydi.

yazı resimYZ

Bundan iki sene önce muazzam bir karar verdiğim bir gündü. Sevdiğim kadına evlenme teklifi ettiğim gündü. Öyle ya Hem 7 hayatımda her seferinde karşıma çıkan bir rakam; hem 8 hem dirisi, hem yana yatıp sızmış hali sonsuzluğu simgeleyen bir rakam, hem de yıl; ölümsüzmüşçesine, sanki ne olursa olsun, hep kendini eski bir kaset gibi tekrar edecekmişçesine 2020ydi. Dolayısıyla hem sevdiğim rakam, hem sonsuzluk, hem de ölümsüzlük yanımdaydı. En azından ben öyle görüyordum.

Günler öncesinden gündü, mekandı, olacaklardı; kafada kurdukça kuruyor, şunlar olursa şöyle yaparsın, sonra böyle devam edersin diye düşündükçe düşünüyorum tabi Bir şekilde vatandaşım kardeşim ben, vatandaşım ne var yani bu isteğimde? triplerine girip Çankaya Köşkünü mü kapatmalı diye düşünüyorum; yoksa yalnızlığın kulesi Kız Kulesinde artistik hareketlere girip sen de tıpkı kız kulesindeki prenses gibi kalbime hapis olsana hareketlerine mi girmeli diye sorguluyorum; hatta hatta gel abi gel, bizim adımız var, havan olur restaurantlarını mı seçeyim, bir türlü karar veremiyorum Oraya bakıyorum, buraya bakıyorum. Baktıkça da aynı samimiyetsizliği ve sıradanlığı görüyorum. Öyle ya Aşk bu yapılanlar değil ki. Aşk Ailenin, toplumun, ya da bazı mercilerin vermiş ve uygun gördüğü bir şey değil ki. İstediğin ve hissettiğin gibi olmalı Bir nevi kafana göre olmalı.

Sonra düşündüm, ettim Sonsuz ve kendim hissedebileceğim yer olmalıydı Kontrolsüz, garantisiz, uçsuz bucaksız, cevap hayır bile olsa biz bize olabileceğimiz bir yer olmalıydı O da denizdi.

Ne güzeldi Özgürlüğe açılmış, Marmaranın ortasında hem beraber olmak istediğim kadınlaydım, ''viski içecen viski'' diyeceklerden uzakta biramı yudumluyordum, hem de ısındırma turları tadında ufak ufak müzikleri yavaş yavaş açıyordum.

Başka bir yemeğe gidiyormuşuz gibi kendimce kandırdığıma inanmama rağmen; yata ilk adım attığımızda haliyle anladı kalbimin sahibi olacak olayları baştan sona Yine de Bak mesela koskoca evet koskoca 2 sene geçmiş Yine de kendi ilişkilerinin herkesinkinden farklı olduğuna inananlar; Ay canım 2 ne ki, bizim 12 oldu tarzı mesajlar atmadan önce şunu demek isterim ki; bizim o dönem o kadar kolay olmadı işte Hiçbir risk almayıp aynı şehirlerde tekrar tekrar yaşayıp daha sonra rast gelmedik. Öyle ya... Öyle olsa her şey garanti. Önemli olan garanti olmamasına rağmen kalbini açabiliyor musun?

Fedakarlıklar verilmesi gerekti Hem de ya İstiklal, ya ölüm tadında; Ya Kıbrıs, ya İstanbula geldi olay İstiklal seçildi Kafada ulan yanlış mı yapıyorum acaba diye soru işaretleri varken KKTCdeki dostlar illa iş bulursun, korkma diye destek olurken, Türkiyedeki dış güçler bunlar ayrılır, alp burada yapamaz diye dedikodu yaptı. Bitti mi? Hayır Yarasa gribi ortaya çıktı. Hepimiz öleceğiz tarzı çığırtkanlıklar, dışarı çıkmamalar, karantinalar geldi.

O oldu, bu oldu, şu oldu Gün sonunda ben aşık olduğum kadınlayım. Bana inanan bir kadınlayım. Benim kararlarıma, isyanlarıma, kafama saygı duyan, benim hayırlarımın neden, niye olduğunu anlayan bir kadınlayım Ne mutlu ki bazı huylarımı düzeltmeme zaman veren de bir kadınlayım Öyle bir kadın işte Gel de evlenme Evlendim tabi. İyikimsin bal gözlüm.

Başa Dön