Bazı dostların bazı şeyleri, bazı şeylerle bağdaştırma yeteneği ve algılama seviyesi olmadığı için; ben onların gözlerindeki perdeyi kaldıracağım İnat ettim Tabiatım böyle.
Sene eskiler Antik Mısır zamanı Nasıl sıcak İt gibi de çalıştırılıyoruz Haa hammaliye olarak biramızı veriyor Firavun ve tayfası Sağ olsunlar Amma velakin biz de bize düşeni yapıyoruz Yapmasak Piramitler olmazdı
Nitekim Musa devreye giriyor Anlatıyor Bu işler böyle gitmez, gitmemeli diyor Bizler de sisteme çark tutma Musa diyoruz Aman diyoruz, aman Tamam sen haklısın da biramızı firavun veriyor, aman ortalık karışmasın, biz böyle de mutluyuz lan diyoruz.
Nitekim Musa inatçı Kafaya takmış bir kere Kendini tanrı sananları, yaşadıkları gökyüzünden yerin dibine indirecek Biz işte aman Musa yapma etme, yok firavunum, o öyle demek istemedi derken, Musa kimi kimi bazı back up sayesinde de aşıyor denizleri, serbest bırakıyor bizleri, final olarak da yok ediyor kendini en sananları
Sonra? Bize de bir cesaret geliyor tabi Diyoruz ki; Yehova senden razı olsun ya Musa Ne iyi yaptın da böyle başkaldırdın Birader neydi lan o çektiklerimiz, piramitleri yıkılır inşallah diyoruz Hala yıkılmaması da ilginç o da ayrı Neyse.
Sonra? Zaman geçiyor. İşler rayından sapıyor O zamanın Hahamdaroğlu gündeme geliyor İşte diyor Endişelerinizi anlıyorum Oluyor böyle şeyler Başka dostlara da hem ikinci dil, hem ikinci ibadethane sağlayacağız, sonrasında da takipçisi olacağız, halledeceğiz diyor.
Sen misin böyle diyen? Çat İsa geliyor Bu muydu size öğretilen Bu muydu sizden beklenen diyor O da bir isyan çıkarıyor. Kuduruyor Hahamdaroğlu ve masası İsa; yakıyor, yıkıyor ibadet yerlerindeki pazarları Aklınızı başınıza devşirin, yoldan çıkmışsınız siz diyor. Alıyor havarilerini yanına Tekrar tekrar yineleyerek anlatıyor mesajlarını Tabi insanoğlu bu Yaratılışı belli Algılama seviyesi belli. Haliyle İsaya önce hayırdır birader sen ya? ayarı çekiyor Sonra? İsa; sakatın tekrar yürümesini sağladığında ve daha benzeri iyileştirme gücünü gösterdiğinde Aynen beyler Adam haklı Burası ibadethane, kendinize gelin! ayarı çekiyor.
Sonra? Tekrar zaman geçiyor İnsanoğlu putperestliğe geri dönüyor Putdaroğlu var yine o zamanlarda Gerekirse bilmem ne kardeşlerimiz için Put açılımı yaparız, bir put da onlar için ekleriz diyor. Burada da Muhammed devreye giriyor.
O zamanlarda putlara tapan ahali; Muhammed, isyan edip putları inim inim inletip yıktığında ve yıktırdığında diyor ki Aynen, aynen put bunlar Ben de bunlara boyun eğmeyi tercih etmiyorum diyor. Kimdir bunlar? O yokken onlara ibadet eden.
Eee artık Toparlayayım mi? Peki peki Daha daha sonra? Daha sonrası şu Zaman ilerliyor da ilerliyor Vahdettindaroğlu var Takipçisi olacağız İngiliz dostlarımızla açılımlar yapacak, endişelerinizi gidereceğiz, Anadoluda gerekeni yapacağız diyor
O zamanda da tarihe Mustafa Kemal Atatürk devreye giriyor İsyan ediyor Bu işler; takipçisi olmayla, el pençe divan durmayla, bilmem ne sülalesinden gelmeyle olmuyor, savaşmakla oluyor diyor Vay sen misin bunu diyen? Önce Mustafa Kemalin tüm yetkileri alınıyor, güçsüzleştiriliyor, sevdiği mesleğinden yani askerlikten kovuluyor Fakat içindeki isyan ateşi sayesinde; önce Kazım Karabekir ve ordusu, sonra Erzurum, daha sonra Sivas bu isyan ateşini anlıyor, paylaşıyor ve bir yola giriyor Haliyle Vahdettindaroğlunu tahtından ediyor.
O yüzden Zaman içerisinde isimler, kişiler, inanışlar, maskeler ve düşünceler değişiyor At izi, it izi misali Fakat bana göre gerçek kazananlar; her seferinde isyan edenler oluyor .Onlar kazanınca da aynen ya iyi ki varsın ayarı çekiliyor Hepsi bu.