İnsanın yaratılışı, pek çok dini metinde farklı şekillerde ele alınmış ve zamanla çeşitli yorumlara tabi tutulmuştur. İslam ve Yahudi-Hristiyan inançları bu konuda farklı anlatımlar sunarken özellikle Kuran ve Tevratta yer alan yaratılışla ilgili ayetler insanın kökenine dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bu makalede insanın yaratılışı meselesini Kuran ve Tevrat perspektifinden inceleyerek kadının erkeğin kaburgasından yaratılması gibi geleneksel bir algıyı ele alacağız. Kurandaki yaratılış anlatımını ve Tevrattaki kaburga hikayesinin anlamını çözümleyecek aynı zamanda insanın yaratılışındaki temel unsurları tartışacağız.
İslama göre insan Allah tarafından yaratılmıştır ve bu yaratılışın her aşaması özel bir anlam taşır. Kuran'da yaratılış süreci özellikle Nisa Suresi 1. ayetinde şu şekilde açıklanır:
"Ey insanlar, sizi tek bir nefisten yaratan, ondan eşini yaratan ve her ikisinden birçok erkek ve kadın türetip yayan Rabbinizden korkup sakının..." (Nisa Suresi, 1)
Bu ayette dikkat çeken en önemli nokta kadın ve erkeğin tek bir nefisten yaratıldığıdır. Nefsin burada kullandığı anlam yaratılışın ilk aşamasındaki temel maddeleri ifade etmektedir. Kurana göre insanın ilk yaratılışı su, toprak ve minerallerin birleşiminden oluşan bir "nefs" yani bir özdür. Bu ilk nefsten hem erkek hem de kadın türetilmiştir. Kadın erkeğin kaburgasından değil aynı özden yaratılmıştır. Kuran bu yaratılışı minhâ (ondan) ve minhumâ (onlardan) ifadeleriyle açıklamaktadır. Yani hem erkek hem de kadın aynı ilk yaratılış karışımından türetilmiştir. Kuranda bu noktada bir cinsiyet ayrımı yapılmaz her iki cinsin de yaratılışı aynı özden yapılmıştır.
Tevrata baktığımızda ise farklı bir yaratılış anlatısı ile karşılaşırız. Yaratılış Kitabında yer alan hikaye kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığını söyler. Bu anlatı zamanla yanlış anlaşılmış ve literatürde kadının sadece erkeğin bir parçası olduğu izlenimini oluşturmuştur. Ancak yapılan dilsel analizler bu anlayışın yanlış olduğunu ortaya koymaktadır.
İbranicede tsela kelimesi kaburga anlamına gelirken aynı zamanda yan taraf ya da eşit iki yarı gibi anlamlara da gelir. Bu kelime aslında erkeğin yanından ya da eşit bir yarıdan yaratılmayı ifade etmektedir. Tevrattaki yaratılış hikayesindeki kaburga terimi dilsel bir yanlış anlamadan kaynaklanmıştır.
Özetle Tevrattaki kaburga anlatısı kadının erkekten türediği anlamında kullanılmaz. Buradaki asıl mesaj kadının erkeğin yanından ve eşit bir yarı olarak yaratıldığını vurgulamaktır. Bu da erkek ve kadının eşitliğini birbirini tamamlayıcı rollerini anlatan bir sembolizm olarak yorumlanabilir.
Kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığına dair anlatılar aslında erkek egemen bir anlayışa dayanır. Bu tür hikayeler erkeği yaratılışın esas unsuru olarak kabul ederken kadını ise onun bir parçası olarak görür. Geleneksel toplumlarda bu anlayış kadının erkeğe bağımlı ve onun yardımcısı olduğu fikrini güçlendirmiştir. Ancak Kurandaki öğretiler bu tür ayrımcı algıların aksine insanın yaradılışının eşit olduğunu vurgular. Kadın ve erkek aynı yaratılış sürecinden gelir ve her ikisi de Allahın yarattığı eşit varlıklardır. Kurandaki yaratılış anlatımı kadının ve erkeğin eşit yaratıldığını savunur ve kadınların değerini küçümsemektense onların da insanlık ailesinin tam ve eşit üyeleri olduğunu kabul eder.
Kurandaki bir başka önemli yaratılış öğretiği, Araf Suresi 172. ayette bulunur:
"Hani Rabbin, Adem oğullarının sırtlarından zürriyetlerini almış ve onları kendi nefislerine karşı şahidler kılmıştı: "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" (demişti de) onlar: "Evet (Rabbimizsin), şahid olduk" demişlerdi..." (Araf Suresi, 172)
Bu ayet insanların zer aleminde var olduklarını ve Allaha söz verdiklerini ifade eder. Yani insanların varlıkları dünya hayatından önce, bir başka alemde zürriyet olarak mevcuttur. Kurana göre insan sadece fiziksel değil ruhsal olarak da yaratılışta tamamlanmış bir varlıktır. Bu insanın yaratılış sürecinin sadece dünya ile sınırlı olmadığını daha büyük bir varlık amacına hizmet ettiğini gösterir.
Kuranın Müminun Suresi 11. ayetinde bildirilen iki ölüm ve iki diriliş insanın yaratılış sürecini daha derinlemesine anlamamıza yardımcı olur:
"Dediler ki: "Rabbimiz, bizi iki kere öldürdün ve iki kere dirilttin; biz de günahlarımızı itiraf ettik. Şimdi çıkış için bir yol var mı?" (Mümin Suresi, 11)
Bu ayet insanın zer alemindeki varlığından sonra dünyaya gelmesini ve sonrasında fiziksel ölümden sonra ahiretteki dirilişini ifade eder. Bu anlayış insanın yalnızca fiziksel bir varlık olmadığını, aynı zamanda bir ruh ve ahlaki bir varlık olarak yaratıldığını ortaya koyar.
Nisa Suresi 1. ayetini derinlemesine açıklayıp ayeti ve anlamını temel alarak yaratılış konusuna açıklık getirelim.
Nisa Suresi 1. Ayeti ve Anlamı
"Ey insanlar! Sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini var eden ve ikisinden birçok erkekler ve kadınlar türeten Rabbinizden sakının. Adını anarak birbirinizden dilekte bulunduğunuz Allaha ve akrabalık bağlarına karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah sizin üzerinizde gözeticidir."
(Nisa Suresi, 1. Ayet)
Bu ayet insanın yaratılışını açıklayan temel Kuran ayetlerinden biridir. Ayetteki bazı kavramlar üzerinde durarak meseleyi netleştirelim:
- Bir tek nefisten yaratılma (nefs-i vahide):
Ayette geçen "nefs-i vahide" ifadesi insanın yaratılışının ortak bir kaynağa dayandığını vurgular. Bu hem erkek hem de kadının aynı yaratılış özünden geldiğini ifade eder. Nefsin burada "can, öz veya varlık" anlamında olduğu anlaşılmaktadır. Kuranda bu ifade kadın ve erkeğin yaratılışının eşitliğini ve insanlıkta ortak bir başlangıç noktasını işaret eder. - Ondan eşini var eden (zevc):
"Ondan eşini var etme" ifadesi yaratılış sürecinde kadın ve erkeğin birbirini tamamlayan yapılar olduğunu gösterir. Burada geçen "ondan" (minhâ) kelimesi kadının fiziksel olarak erkeğin bir parçasından değil aynı yaratılış özünden var edildiğine işaret eder. Bu kadının ve erkeğin eşit derecede Allahın yaratma fiilinin bir ürünü olduğunu kanıtlar. - Erkekler ve kadınlar türettik (kesîran ve nisâ):
Ayet bu yaratılışın sonucunda insan neslinin çoğaldığını erkeklerin ve kadınların aynı kaynaktan geldiğini ifade eder. Buradaki vurgu yaratılışın bir cinsiyet üstünlüğüne dayanmadığını her iki cinsin de aynı değere sahip olduğunu gösterir. Bu ayet kadının erkeğin kaburgasından yaratıldığı şeklindeki yanlış algıları reddeder. Kuranın hiçbir yerinde kadın erkeğin kaburgasından yaratılmıştır ifadesi geçmez. Bunun yerine kadın ve erkeğin aynı yaratılış özünden geldiği açıkça belirtilmiştir. Nisa Suresi 1. ayeti yaratılışın evrenselliğini ve bütünlüğünü vurgular. Kadın ve erkek Allahın yaratma iradesinin eşit unsurlarıdır. Bu ayet ayrıca toplumsal bir mesaj içerir: İnsanların birbirine saygı göstermesi ve akrabalık bağlarına değer vermesi gerektiği öğütlenir. Allah insanlara yaratılışlarındaki ortak kökeni hatırlatarak aralarındaki birlik ve dayanışmayı korumalarını istemektedir.
Nisa Suresi 1. Ayetinin Geleneksel Yorumu ve Eleştiri
Bazı geleneksel yorumlar ayeti Tevrattaki kaburga hikayesi ile ilişkilendirmiştir. Ancak bu İslam'ın yaratılış anlayışına ters düşmektedir. Kur'an kadının fiziksel olarak erkeğin bir parçasından değil onunla eşit bir yaratılış sürecinden geldiğini belirtir. Buradaki yanlış yorumlar tarih boyunca bazı toplumsal cinsiyet ayrımlarına neden olmuş ancak Kuranın asli mesajıyla bağdaşmamıştır.
Nisa Suresi 1. ayeti insan yaratılışında eşitliği, ortak kökeni ve bütünlüğü ifade eden bir mesaj taşır. Kadın ve erkek aynı nefisten yaratılmış Allah tarafından tamamlayıcı varlıklar olarak tasarlanmıştır. Kuranın bu yaratılış anlayışı insanları toplumsal cinsiyet ayrımlarının ötesine çağırır ve tüm insanlığın eşit değerli olduğunu hatırlatır. Kaburgadan yaratılma anlayışı Tevrattaki bir metaforik anlatımın yanlış anlaşılmasından kaynaklanır ve Kuranın yaratılış anlatısıyla uyuşmaz.