kimi zaman
bir kaldırım taşı süsledi bedenimi
bazende dişi kırık bir kemanın tıngırtısı kulaklarımı
gözyaşlarım deniz oldu
yanaklarımın kılcal coğrafyasına
elimi alnıma götürdüğümde
kayboldu, parmak uçlarım
derin çizgilerde.
-yosunlara bulanmış günler geçiyordu
zamanın önünden.
merdivenlerden çıkıyordu çocukluğum
gözlerinin boşluğuna bırakıyordum,
uzun kuyruklu uçurtmamı...
gündüz
-gece oluyordu
tanrıdan ayetler/dinletiler iniyordu,
sayfa sayfa gözeneklerime.
ve,
"bütün ambulanslar sana taşıyordu yüreğimi
Kanıyordum..."
...
Gökay Birkan SUCAKLI