İkimiz İçin

yazı resim

ikimiz için
en iyi yemekleri sen yapardın,
yediğim önümde,
yemediğim ardımdaydı sen varken,
iş başa düştükten sonra,
en iyi yumurta kırabildiğim zamanlardan
en iyi kuru fasulye pişirebildiğim zamanlara kadar
artık ikimiz için yapıyorum her yemeği…

bir zamanlar
en iyi şımarabilen,
en iyi şarkı söyleyen,
elektrikler kesildiğinde
yağmur yağarken geceye
canı en iyi karpuz isteyen,
aldığım her sigaranın öksürttüğünü söyleyerek
öksürmediğin en iyi sigarayı keşfedene kadar
onlarca çeşit sigara aldırıp deneyen,
sevdiğin için Ağustos’un birinde
en iyi kazağımı giydiren,
en iyi öyle olduğunu söyleyerek
saçlarımı üç numarayla tıraşlı,
sakalımı kirli
bıraktıran
sendin…
hoşuma gidiyordu bu şımarıklığın…
Şimdi, ikimiz için,
Ben şımarıyorum tek başıma,
Şarkılar çığırıyorum bangır bangır,
Tam da kar yağmaya başlayınca
Çıkıyorum caddeye,
Karpuz satan manav arıyorum saatlerce,
Senin sevdiğin sigarayı içiyorum,
sevdiğin kazağım üstümde,
saçlarım öyle kısacık,
sakalım kirli…
Belki bulurum seni diye…
Hep iki bilet alıyorum; sinemaya, otobüse, tramvaya.
İki çay içiyorum oturduğum bahçelerde,
iki sigara yakıyorum,
iki gülücük,
iki ağlama;
tek can taşıyorum biri emanet sana…

Şimdi bu koca şehir seni düşüyor üstüme.
Kaçayım diyorum yola çıkıp,
içimde bir İstanbul var
Semt semt, mahalle mahalle
Ki kaçamıyorum;
sensin içimde ki İstanbul.
Yıllardır herkesin dilinde; onu,
Deli bir deprem olup yakıp yıkacağım,
Ama sen varsın içinde,
yapamıyorum işte…

Başa Dön