İçine Adını Sakladığım Cümleler de Sitemkar Gözyaşlarıma Çığlık Mübahtır,

yazı resim

İçine adını sakladığım cümleler de sitemkar gözyaşlarıma çığlık mübahtır,
Aşka adanmamış cümleler,saçların kokan cümlelere yaklaştıran yalnızca bir araçtır.
Bu gece ayrılığı duydum;
Siyah kokan,
Dudaklarına yakışmayan,
Aşka dem vuran maraz cümlelerde.
Ve bu gece şakaklarıma ıska geçti ölüm
Bir başka kortum bu kez yalnızlıktan.
Bu gece ayaklarıma inme indi ölüm…

Yaşatmaya çalışırken bu aşkı sığdıramadığım kalbimde
Korurken kaderime inen her acı darbede dokunamadığım tek uzvum yüreğimde
Neyim ben yada neyinim senin bu kadar yalvarmışlığın zifir gölgesinde.
Bedenim,ruhum ve ufkum dar gelirken saklamaya bu aşkı,
Neyinim ben senin ayrılığa gebe dilindeki son tekerlemede…

Seninle yaşadıklarım aslında şimdiye dek hiç tadamadıklarım
Aşkım,baharım,ruhumu titreten dokunmalarım
İlk kez ellerinde inandığım ebedi vuslatım
‘’Kaldı mı şimdilerde eski aşklar’’ kulağıma zorla tıkılan eski yaşanmışlıklar
Bütün bunlara inat eskiden kalma bir aşk
Ömrümden ömrüne adadığım…
Sen bitersen biter bu aşk
Sen gidersen dönerim ölüme yüzümü
Sen istersen yaratılmışlığın sonuna inat sonsuza kadar yaşar bu aşk.
Ne olur gitme…
Alma ayrılığın adını ağzına
Gitme…
Sus sadece , sus içinde hazan tüten cümlelerde.
Hazır değil bu adam dayanamaz bu kadar sevdiği anda hayatı ve seni kaybetmeye.
Tamda ısınmışken elleri bu baharı kışa teslim etmeye…

Ayrılık dilimde buruk bir melodi şimdi
Genzimi yakan birkaç şarkı isyan edercesine avaz avaz bağırdığım
Ayrılık davetsiz misafir güçsüz bedenimde
Ve ben nefret ediyorum davetsiz misafirlerden,
Hiçbir şey sunamayacağımı bile bile dünyama gelenlerden,
Ayrılığı getirme dünyama
Saadet-i vuslata bu kadar yaklaşmışken.
Hayat karşılığını almadığı hiç bir şey vermez bilirim,
Ben ödedim sevgilim bu aşkın bedelini son kuruşuna kadar
Ödedim çünkü duyduğum her hüzünlü şarkıda gözlerimin dalmasından bilirim.
Bu bir ihtimal değil , olası mutluluklar değil istediğim,
Artık hiç bir şey istemiyorum Allah’tan hak etmediğim
Bende ki yalnızca hayatta kalma çabası ümidim,emelim,dileğim
Karanlıkta neş’e mi kovalayan yalnızlıktan kaçarken
Kollarımı parçalayan satılık sevdalara çarparken sonsuz boşlukta
Sensin beni o düşüşten kanatlarıyla tutup çıkaran,hayat veren meleğim.

Kızmış gibisin, üzülmüş gibi , kendini bulmuş gibisin adın geçmese de cümlelerde,
Kaldır başını bak içinde sakladığın özünle yüzüme
Kendi gözlerini görene dek göz bebeklerimde
Ve sus şimdi,
Sus sakın cevap verme.
Sen yalnızca gör yalvarıyorum damla damla akan aşkı gözlerimde,
Benim ol sen sadece
Yalnızca kal benimle ayaklarına serdiğim bu aşkta
Ve aşkınla dolup taşırdığım ölümden öte hayat dolu muhtaç yüreğimde…

Kasım CAN

Başa Dön