Kırmızı İbik çok kurnaz
Çöplükte gezmiş biraz.
Deşinip, eşelenmiş.
Dala çıkıp tünemiş.
Av arayan bir tilki,
Hilecinin de teki.
Bilgili tecrübeli,
Marifetli, hünerli!..
Günlerce aç dolaşmış,
Kısmetine ulaşmış.
Dala çıkmak imkânsız.
Tilkiyi ne sandınız?
Çıkamazsa indirir,
Yalan söyler, kandırır.
Kurmuş önce plânı,
Sıralamış yalanı:
— Müjde horoz kardeşim!
Yanınıza gelişim,
İnanın önemlidir.
Düşmandık kaç senedir.
Duyurmaktır görevim,
İlkin sana söylerim.
Tilki, horoz milleti
Kardeşlik ilân etti.
Haydi in aşağıya.
Bu barışa katkıya,
Ortak ol benim ile,
Kucaklaşalım senle.
Unutup dünümüzü,
Bu mutlu günümüzü,
Bir güzel kutlayalım.
Birlikte oynayalım.
Horoz demiş: — Birazdan.
İki tazı uzaktan,
Geliyorlar müjdeye.
Sen otur da gölgeye,
Kardeş bekle orada.
Gelsin iki tazı da,
Kutlayalım topluca.
Dördümüz katılınca,
Şenliğin tadı gelir,
Tazılar da sevinir.
Şarkı, türkü söyleriz
Oynarız, dans ederiz...
Tazıları duyunca,
Tilki dere boyunca,
Şöyle demiş koşarken:
— Kardeş, biraz bekle sen.
Aklıma yeni geldi,
Kutlama ertelendi.
Ben şimdi gideceğim,
Haberi vereceğim.
Güneş batmadan önce,
Göreceğim binlerce,
Hayvan vardır ormanda.
Uygun olan zamanda,
Yeniden geleceğim,
Gözünden öpeceğim...
Yalanı tutmamıştı,
Horoz hiç yutmamıştı.
Yaşlı horozun fendi,
Kurnaz tilkiyi yendi.
Ahmet KARAASLAN
13/01/1998 – KAYSERİ