Hayalet Buseler

yazı resim

hiç bir şeydeki uğultu...
kışı ılık bir yaz sabahına dökerken
sakladığım derin uykularımı böler
her şeydeki uzak adımlı kayboluşlar
Sokakta bir bekçi beklenen
olduğundan hebersiz
yakar ince sigaramı
bekçi gözlerini yakarken ince sigaramın uzak dumanı
seninle doluyumdur başımboş ve seninle doludur
görebildiğim tüm mesafeler
Seninle bir ölçümdür yüzü göğün
seninle bir çıkarımdır
o ilk matematik sabahları...
Yüzümde şehrin kardan ifadesi
ellerim çatlamış ellerim anne sesince
yağ..malanmış bir şehir damlası iken
henüz o ilk sabahların uzaklığı
seninle doludur şimdiden
vaktince yanı boş bırakılmış sıramın
en yakın arkadaşı

gecenin en berrak gecesinde şimdi
damlalar savrulurken yüzüme
denizdeki uzak rüzgar esinitisi
yüzümdeki pamuktan bulutlara dalar
ve bir balık avlanan olduğundan habersiz
susar uğultulu gölgemi
denize dik bir yokuş olduğumdan
bir sandalla gezmekteyimdir
ez.elden hürriyetimi

gecenin en derininde şimdi
şarkılar kuytudadır
nakaratı saçlarının
ezilir rüzgar yarasınca
denizdeki sür yokuş sözlerinin uğul.maz sessizliği
böler beni gecelere
gecelerden doğrul.maya bak
isimisiz olsun katliamlarım
sevdalara böl beni
parçalanarak bitmeyeceğini bilirim
damlalar haritasında
alçak bakışlarla sezinlediğim
o yok gözlerinin

ne derin bir gök yüzü
ne saksıda bir yaz
her şey olağanca susmuş iken
kuşlar salkım ezmelerde
bir beyaz şarap unuturum kurak dudaklarımda
kırmızı salkımlar ezilirken
henüz istediğin gibi olmadığını bildiğimden
beyaz bir uzaklığa benzetirim sendeki hayalet buselerimi

geceler saklamaya bak
bir kış sabahı dökülür
beklenen diyarıma
içim en kuytuya düşer şimdi
isimsiz kalmış yansız sıralarda
anne seslerince beni uzağına bırakılmış bir nefes gibi
dağılmaya bırakan
bu beklenen endişesi

yakar ince sızılarımı
uzak alımlı bakışların arası
seninle doludur hürriyetin geçmişle çekilen o uzak anları...

Başa Dön