HAKİKATİN DİLİ
Günlerin günleri kovaladığı bir anda
doğaya baktım garip, apansız, usulca
Matemliydi çiçekler ağlıyordu bulutlar
başladı gönlümde hürriyetten hudutlar
Sükuttan menkıbeler dinledim derinden
ilahiler geliyordu cennet bahçelerinden
Dağlar rükuya varmıştı kabul olmuş dilekler
saf saf olmuş semadan iniyordu melekler
Ufuklar kızarmış gün bir başka batıyor
gönül zerre misali nabız gibi atıyor
Hastaydı gökyüzü morarmıştı nedense
kuşlar soruyordu bu hangi felsefe
Kabarmıştı denizler bir öfke timsali
ağaçlar bir başkaydı bulunmazdı emsali
Ağaçlar kalemdi sanki denizler mürekkep
her şey değişti farksızdı insan – merkep
Orada edebiyat adına edepsizlikler
burada şeref adına şerefsizlikler
Kargaya düştüyse papağanı savunmak
koşmak vakti geldi yok bize durmak
Düşmedik bugüne dek düşürmesin Allah
bıktık martavallardan bıktık illallah