Gece, karnını doyurdum senin
Bir içkilik tadın kaldı artık
Delik deşik bir kavalla üstüne çıktım
Seviştim seninle gece, ortalıkta piç ettim
Seninde bir döl yatağın var elbet bir yerlerde
Sen beni sokak lambalarına mahkum edemezsin gece!
Gece, siyahlarını aldım senin
Törpüledim yüreğinden sarkan o kız dudaklarını
Sen sen gece zihnimde boş bir tablosun sadece
Ey beni gündüzden alıkoyan
Kaç mahkum varsa ellerinde hepsini saldım değersizce
Gece! Parmaklarımdan damlayan kanla akarım yüzüne
Kulaklarında bir uğultu olurum
Bütün çığlıkları sana kilitlerim sadece
Bıçağım keskin deşerim karnını gece
Kuş düşer can dediğin bir serçe
Yok gece yok ne olursun dökülme
Ne olursun ölme bu elerimde
Gündüz sende asıl bilmece
Tenine düşen kaç ölü var söyle
Kaç kadın kaç kadın koydun
O gözlerine sürdüğün sürmeye
Gündüz sen mi gerçeksin?
Bu yollar ne öyleyse!
Kafiye bozulur gündüz seni hecelememle
Seninde rahime akma anın vardır
Seninde dokunamadığın bir bebek vardır
Tüm ışıklar sende söner
Gölgemi öldürürsün her yerimde
Gündüz ismin pörsümüş bir kağıda yazılır
Zil çalar öpüşlerim soğur
Sevişmelerim değer kınalı ellerine
Düş yıkılır zaman kalır sadece
Dur gitme gece
Tamam yalan söyledim,
Kızdım sana bu gece
Gitme gece bilyelerimi veririm sana
Türkü söylerim perde perde
Bak ölüler bıraktı topaç çevirmeyi
Kalk hadi gece eve gidelim
Sarhoş olalım, öpüşelim öylece
Yok sen adam olmazsın
En iyisi gece
Al beni o diri göğüslerine
Emzir emzir kelimelerle
Dönüştür bir şaire