Gümüş bir hayaletsin, ruhun saten
bu mezarlık ne ki dünya sana dar beden
şanslı bir var oluş yokluktan olmuşluğumuz
ölümsüzleşmeye doyumsuzdu
sözcüklerde anlamlaşmaya muhtaç oluşumuz
Tükürdün geceyi, çarmıha gerdiğin güneşe
yıldızlar hayranlığımı göğe dile getirse
ömrü uzardı gecelerin
tüm beni güçlü kılan imgeleri, morfinleyen çaresizliğim
sunulsaydı yitik varlığına sitem ederdin
kelimelerin özümseyemediği yüzün olmalıydı
bu sebeple ifadelerim anlam kargaşası
saklarım ama inan, inancım mutlak
sonsuza açıldım da eksilerime bir bak
avuçlarımın içindeki kesiklere
tuz oldu sözlerin
sen üslubunu merhem mi zannettin
O'nun varlığım, asılsız tenim
yargılamak sana düşmez
git ufuklar senin
hayalinin, kalemimi kırıp attığı an
sevemedi beni akrep ve yelkovan
kaçardın aforoz edilmiş sevdalardan
suretim engel sana ne bir in ne de liman
sen bildiğinden,
gördüğünden şaşmayacaksın
hepsi hak ama
şekilciliğinle yargılanacağım
yargılanacak
ve eksiklerim dilimi kestikçe susacağım
oysa ne suçlu ne de haklıyım
ben, ben diye söylenemem
ben O'yum
kudreti gülizar aşkı tomurcuğum
sunulandan fazlasını dilerim de
dilimde bitmez dikenleri yokluğunun
gümüş bir hayaletim ruhum saten
dünya ne ki sonsuza varmak isterken
altın,ipek diye geceye tenim söverken
gözlerinin elalığında kaybolmayı haykırdım ben
kurnaz ve hain bir edayla bakma yüreğime
karşında suskunken,gevezeliğimle eğlenme
ben, ben diye diretemem
gülüşlerim alevleri saklarken,
aşkı bir defa daha mat edemem
hayalini devasa çöllerde bırakdım
yürüyemem çakıllı bulvarlarda
ve aram iyi olamadı epeydir zamanla
yazarım aşkı yekpare taşlara
fakat suretim engel sana
sen kaç aforoz edilmiş aşklardan
bedenimiz tutsak aşka
ben yorgunum koşamam ] ]