Geç Kalmış Bahar

Daha bahar henüz uğramadan buralara içimdeki seyyah kımıldıyor. Yüreğim pılısını pırtısını çoktan topladı, yeni denizlere yelken açmak açıklarda demir almak için sabırsızlanıyor.

yazı resim

Burada aşklar dışarıda olduğundan daha çok çimento kokuyor, ıslak ıslak nem kaplamış duvarları soluyorum. Soğukluğu görüyorum, açılıp kapanan kapılarda. Soğukluk, dışımdan çok içimi üşütüyor. Ama size bir tek dışım görünüyor.
Denizden çıkmak istemeyen ama dudakları soğuktan mosmor olmuş bir çocuk gibi ortalıkta tir tir dolaşıyorum.

Baharı bekliyorum, hiç gelmeyecek gibi. Güzel havalar bekliyorum beni mahvetmesi gereken, mahvolacak kadar güzel bulmuyorum böyle havaları.
Çok sıcak, çok rüzgarlı adamı sersem eden, bir delilik havanın bana yaptığı.
Belki de bugünlerde nankörüm, Nimet abla’nın kedilerinden de fazla…

Rüzgarla bir o yana bir bu yana savrulup duruyorum. Sağda solda güneşi soruyorum, ama bulutun bir ucundan bile gülümsemiyor bana.
Uçsuz bucaksız bir yeşil; kokusunu içine çekebildiğim kadar gerçek, gözlerimi açtığımda yok olacak kadar hayal. Mavi beyaz bir gökyüzü, baktığımda, elimle yakalayacağım kadar, yakın; elimi uzattığım da kilometrelerce uzak.
Pespembe bir pamuk helva görüntüsü mutlu eden, ağzıma aldığımda bir anda eriyip giden.

Daha bahar henüz uğramadan buralara içimdeki seyyah kımıldıyor. Yüreğim pılısını pırtısını çoktan topladı, yeni denizlere yelken açmak açıklarda demir almak için sabırsızlanıyor. Ben soğuk yaşamıyorum aşklarımı içinde bir baharlık var yada baharın gelmeden getirdiği bir yüreklilik, ne olacağını bilmeden atıyorum kendimi azgın dalgaların arasına belki beyaz köpükler çekiyor beni, yada şimdiye kadar görmediğim gökkuşağını görüyorum dalgalarda…
Bu kez belli ki cesaretim var o dikenli yollara.

Sonunda hep kışın geleceğini bilsemde, hala bekliyorum; mavi beyaz bulutları, yeşil kokulu otları, sarı beyaz, seven papatyayı, pembe, beyaz farketmez sonunda hep eriyip gidecek pamuk helvayı ve bu günlerde çoktan kapımda olması gereken geç kalmış baharı…

Yorumlar

Başa Dön