Handan,cehennemden çıkmış gibiydi,ya da doktorun deyişiyle mahşerinden.Ancak ordan çıkmasıyla yeni bir sorunla başbaşa kalmıştı.Kocası aşırı stresten o füg ya da amnezi her neyse onu geçiriyordu ve bunları yaşamasının tek bir nedeni olabilirdi, o da yaptığı büyük yanlıştı.Hemen telefonundan rehbere girdi.Tam Adnan Bey'i arayacaktı ki, Adnan isminin altındaki o lanetli sözcüğü gördü:Aşkım.Şimdi bu laneti başından nasıl savacaktı onu düşünmeliydi.Belki bir özür, belki bir ayrılık ya da her neyse o da bilmiyordu.Tek bildiği Güray'ın acı çekmesini istemediğiydi.
Ama Adnan Bey'i aramasına gerek kalmamıştı.Çünkü gelen bir çağrı vardı.Belki de kocasıydı ya da kötü bir haber.Hayır kötü düşünmek istemiyordu.Şimdi gelen çağrıyı yanıtlayacaktı ve kocasından özür dileyecekti.Gerçeği öğrenmesinin tek bir yolu vardı,o da kahrolası tuşa basmaktı.Fazla basmaya da gerek yoktu, hafifçe bir dokunuş, telefonu kulağa götürecek bir hareket, ve sonrası... Sonrasını düşünmeye gerek yoktu.Sadece açmalıydı. Korkuyordu,evet.Fakat açmalıydı.
-Alo?Buyrun?!Ben...Ben Handan?
-...
-Alo beni duyabiliyor musunuz?
Handan derin bir nefes çekişi duyduğuna emindi.Nefret miydi bu duyduğu yoksa acı mı? Ya da bu nefes kara bir haberin biçimlenmiş hali miydi?
-Eee,selamlar Handan Hanım.
-Evet kimsiniz lütfen,ne istiyorsunuz?Eğer beni bir dava için aradıysanız çok kritik bir zamanda aradınız.Lütfen ne söyleyecekseniz söyleyin!
-Kritik?Hah?Kritik zaman evet.Size göre kritik nedir Handan Hanım?Gerçekten bunu merak ediyorum o adamın halini gördükten sonra...
-Ne diyorsunuz siz kimsiniz diyorum.Hangi adam?
-Kim miyim?Ben simitçiyim bayan.Basit bir simitçi.Ama kocanız...Hiç de basit biri değildi.Onu basit görmüşsünüz.Bana her şeyi anlattı.
-Hah?Ne?!Lütfen böyle bir durumda güldürmeyin beni.Simitçi ha?
-Öyleyse size kocanızın yerini söylesem?Sizi ona götürsem ne dersiniz.O zaman bu basit simitçinin sözlerine kulak asar mısınız?
-Çok fazla uzattınız,o adama şu an bir şey olmuş olabilir.Kimsiniz bilmiyorum ama...
-O adamı bu kadar çok düşünmeniz açıkçası beni şaşırttı Handan Hanım.Ancak size şunu temin ederim ki beni dinlemez ve belirttiğim adrese gelmezseniz,kocanızın sonu hiç iyi olmayacak.Onu hiç de iyi görmedim.O çok iyi bir insan ve bir simitçiye tüm dertlerini anlattı.Sonra da gözden uzaklaştı.Ama nereye gittiğini biliyorum...
-Tüm dertlerini mi?Ne yapıyor bu adam?Amacı ne anlamış değilim.
-Amacını kendi de bilmiyor sanırım.Ancak tüm bunların sorumlusu sizsiniz,sadece siz!
-Pekala hemen nereye geleceğimi söyle?!...
Farklı Hayatlarda Bir İnsan - 7. Bölüm
...Bir an için odayı sessizlik kapladı.Oda zaten yeterince sessizdi.Pencereler yalıtılmıştı.Kapı bile ses geçirmeyecek şekilde tasarlanmıştı. Doktorun,her hastasında olan “Acaba bu odada konuştuklarım bu odadan dışarıya çıkar mı?” sorusunun Handan'ın kafasını meşgul ettiğini anlaması uzun sürmedi. -Lütfen rahat olunuz.Burası sadece bize acı veren hayatla değil,aynı zamanda kendinizle yüzleştiğiniz bir odadır.Ve eğer ki söyleyemeyeceğiniz bir şey olduğunu düşünüyorsanız size yardım edemem.Kendinizi dünyadan soyutlanmış bir odada düşünün.Burası sizin mahşeriniz!!! Handan,bu konuşmadan sonra soru işaretlerinden kurtulmuş gibiydi. -Ben kocamın öğrenmiş olmasından korkuyorum... -Neyi???... Bir avukat ve bir doktor.Yaşamları iyiydi.Ancak beklenmeyen bir olaydan sonra düzenleri bozuldu.Handan tekrar hayatını bulabilecek mi?Yoksa mahvettiği hayatların acısına katlanabilecek mi?