Sene eskiler falan. Yonetim bicimi monarsi. Yonetimin basinda yalnizca biri var. Tum memleketi bu arkadas yonetiyor. Adi da diyarlara gore degisiyor. Kimi yerlerde kral, kimi yerlerde imparator, kimi yerlerde de sultan diye cagiriyorlar. Halk inekler gibi yatip kalkiyor bu arkadaslarin onunde.
Zaman icinde basta fakirlikten dolayi insanlar huysuzlanmaya basliyor. Gerek o zamanin sosyete tayfasi, gerekse halk cocuklari ne demek yahu diyorlar. Sadece bir haneden gelen biri nasil hepimizi yonetebilir, boyle sacma sapan sey mi olur diyorlar. Isyanlar patlak vermeye basliyor. Krallarin, sultanlarin ve imparatorlarin haklari kisitlaniyor. Bu haklarin birazi bazilarina, nasil desem bazi kisilere ve guclere veriliyor.
Halk belli bir sure tatmin oluyor. Ne de olsa artik baskalari da yonetimin icinde. Kesin diyorlar... Bu sefer kesin her sey yoluna girecek. Biraz zaman geciyor. Bakiyorlar ki degisen bir sey yok. Yine fakirler. Bir daha isyanlar patlak vermeye basliyor. Indiriyorlar bastaki arkadasi beraberinde de yalaka meclisini. Bu sefer yonetim oyle birkac kisiye degil, direkt olarak halka veriliyor. Herkesin hakki vardir kardesim diyorlar. Hem secmede hem de secilmede...
Halk kendi kendini yonetmeye basliyor. Yine belli bir sure tatmin oluyor. Ozgurlukler elde etti cunku. Daha rahat, daha yaratici ve daha cesur. Artik diyorlar kesin. Ne fakirlik kalacak, ne de baska bir sorun. Zaman gecmeye basliyor, zengini, fakiri, okumusu, cahili boyle sacma sapan sey mi olur diyor. Ne demek herkesin esit olmasi diyor. Ben suyum ben buyum, o ise su. Kaldi ki bunlarin sectikleri o koltukta oturdular da ne yaptilar? Bu mudur demokrasi diyorlar. Eee ne yapacagiz bu sefer diye kara kara dusunmeye basliyorlar.
Bu isyanlarin sonunda yeni bir duzen veya yonetim bicimi gelmiyor tabi. Parti degistiriyorlar. O parti gidiyor, bu parti geliyor. Birbirlerinden nefret ediyorlar. Birbirlerinin aciklarini ariyorlar. Kin kusuyorlar adeta birbirlerine. Taraflara bolunuyorlar. O ona laf yetistiriyor, bu buna.
Fakirler var ya... Hani zamaninda padisaha egilen, saygida kusur etmeyen... meclis uyelerine, soylulara derdini anlatip bir seylerin degismesini umut eden... partilere gonul verip, secim gununu iple cekenler... hala fakirler.