2001’de İngiltere’de yapılan bir çalışmada tıp öğrencilerinin %63’ünün evrimi anlamadıkları, buna karşılık hemen hiç bir hocanın (
Konuyla ilgili olarak 70’den fazla senedir dünya çapında çeşitli sosyal araştırmalar yapan Gallup Organizasyonu’nun 450 bin halk ve 700 kadar bilimadamının araştırıldığı çalışmanın 1991’deki sonuçları şöyle:
İnanç
Yaratılış Görüşü (YG):Tanrı insanı yaklaşık 10,000 sene önce hemen hemen şimdiki gibi yarattı
Teistik görüş (TG): İnsan milyonlarca yıl içinde daha düşük canlı formlarından gelişti fakat bu gelişimi ve insanın gelişimini Tanrı sağladı
Evrimsel Görüş (EG):İnsan milyonlarca yıl içinde daha az gelişmiş canlı formlarından gelişti. Bu gelişimde Tanrı herhangi bir rol oynamadı.
YG TG EG
Genel47%40%9%
Erkek39%45%11.5%
Kadın53%36%6.6%
Üniversite
mezunları25%54%16.5%
Üniversite
diploması
yok65%23%4.6%
Yıllık gelir düzeyi
$50,000 üzerinde
29%50%17%
Yıllık gelir düzeyi
$20,000
altında 59%28%6.5%
Beyaz 46%40%9%
Zenci53%41%4%
1997 Genel44%39%10%
Bilim adamı5%40%55%
Bilim adamları ağarlıklı olarak jeolog ve biologlardan oluşmuş. Yapılan diğer çalışmaların sonuçlarına göre Amerikan toplumu diğer bir çok ülkeye göre daha dinine bağlı. Örneğin kutsal kitabın her kelimesine uyulması gerektiği düşüncesi Amerika’da İngiltere’ye göre tam beş kat daha yüksek bulunmuş. Benzer şekilde kiliseye gitme oranları da ingilizlere göre 4 kat fazla. ‘Yaratılış’ a inanma oranları ise daha çok Amerika’lılara özgü. Yapılan bir ingiliz araştırmasında Romanya’daki, İngiltere’deki ve birçok protestan din adamlarının katıldığı çalışmada dünyanın 6 günde yaratıldığına inananmayanların sayısı %97 , Adem’le Havva’nın gerçekten yaşadığına inananmayanların oranı da %80.
Aynı organizasyonun yaptığı bir başka çalışmada A.B.D.’nin Irak’a saldırmasını haklı bulanların oranı Nisan 2003'de %75’e kadar çıktı. Temmuz 2005'de yapılan araştırmadaysa Irak’a saldırılmasını ‘doğru’ bulanların oranı sadece % 44’e kadar düşebilmiş durumda. A.B.D Irak'a elinde nükleer silah bulundurduğunu iddia ederek saldırmıştı. Daha sonra bu iddianın doğru olmadığını kabul etmişlerdi.
