Et Suyuna Bulgur Pilavı

İşte tam da o sırada korkunç bir patlama sesi duydum ve yerimden sıçradım. Bu ses bir bombanın ya da tüpün patlaması kadar şiddetli değildi; ne var ki, tıpkı beklenmeyen bir anda patlayıveren bir balon gibi tedirgin ediciydi.

yazı resimYZ

Hale Demirkesen - ANKARA

Üniversiteyi Ege’nin bir kasabasında okudum. Sosyal yaşamımız okuldan çok bu ufak, sakin kasabaya bağlıydı. Kasaba çevresinde yürüyüşe çıkmak nişanlımla en büyük eğlencelerimizdendi. Arkadaşlarımızla beraber çevreyi keşfe çıkar, buna zaman bulamadığımızdaysa kasaba meydanına bakan dükkanlarda vakit geçirirdik.

Nemin boğucu olduğu bir Haziran sabahı, yine meydana bakan bu dükkanlardan birinin önünde oturmuş gölgenin ve çayın tadını çıkarıyorduk. Nişanlım dükkan sahibiyle tavla oynuyordu. Ben de bunu fırsat bilmiş ve sırtımı dükkanın önündeki direğe verip gazetenin bulmaca ekine gömülmüştüm.

İşte tam da o sırada korkunç bir patlama sesi duydum ve yerimden sıçradım. Bu ses bir bombanın ya da tüpün patlaması kadar şiddetli değildi; ne var ki, tıpkı beklenmeyen bir anda patlayıveren bir balon gibi tedirgin ediciydi. Hemen patlamanın ardından, arka tarafımdan hafif bir düşme sesinin yükseldiğini duydum ancak ilk sesin yarattığı telaştan olacak buna pek önem vermedim ve dükkan sahibine sordum.

- Neydi bu ses?

Ahmet Bey, bununla çok sık karşılaştığını belli eden bir gülümsemeyle, ve başıyla hemen arka tarafımı işaret ederek, cevapladı sorumu:

- Güvercin patladı.

Ağır ağır arkama döndüm. Ahmet Bey devam etti:

- Buranın elektrik tesisatı eski tiptir. Bu direklerde tam köşeye denk gelen fincanların üzerine konan kuşlar havalanmak üzere kanatlarını açar açmaz iki sokağın elektrik telleri arasında geçiş oluştururlar. Vücutlarından geçen yüksek akıma dayanamadıklarından, böyle balon gibi patlarlar.

Böyle bir şey bana anlatılsa buna inanamazdım sanırım. Ne var ki o an, arkama dönüp baktığımda kanıt gözlerimin önündeydi. Ve zavallı hayvanın gagasındaki iki ufak delik birer damla kanla örtülmüştü. Damlalardan biri, birden, gözyaşı gibi akıp toprağın üzerinde minik, koyu bir leke bıraktı. Öyle sanıyorum ki bu anı ömrüm boyunca unutamayacağım.

Başa Dön