Eskiye Özlem
Bir cep leblebi şekeri
Ya da köfteci Alide yediğim
Bir porsiyon köfte
Mutluluktan uçmama yeterdi
İncir ağacının tepesinden inmez
Nar ağacının koyu gölgesinde
Nar ağacından kestiğim narları
Savrukça yerdim
Böğürtlenlerin arasına dalardım
Bir avuç böğürtlen için
Kanamayan yerim kalmazdı
Evimizin bahçesindeki
Dört metre karelik havuzda
Öğlen saatlerinin yakıcı sıcağında
Saatlerce yüzer serinlerdim
Karnım acıkırdı
Koca bir dilim ekmek üstüne
Zeytinyağını bolca dökerdim
Üstüne toz şeker serperdim
Ne kilo sorunu
Ne kolesterol korkusu
Ne yorgunluk duyardım
Ne de uyku sorunum olurdu
Doru kısrağımıza çıplak binerdim
Ne düşme korkusu
Ne de sakat kalma korkusu
Bazı Kazançukurundaki
Bazı Kayıkbaşındaki
Bazı da Ortaköy deki bağlarımıza
Dört nala uçar gibi giderdik
Ne doru kısrağımız kaldı
Ne de bağlarımız
Ne de o eski sağlığımız
Evimizin balkonunda onlarca saksı
Melisası begonvili karanfili
Birde çocuk eş ve torun sevgisi
Onlarda olmasaydı eğer
İnan yaşamaya değmezdi
Özcan Nevres 1 Ekim 2002
Eskiye Özlem
Zaman aşındırıp eskitirken her şeyi / Heder olup gitti / Çocukluğumun en güzel günleri /