Kanun Önünde Eşit Pislik ' ten
Kanun Güvencesinde Eşit Temiz'lere
07 FEVRIER 2010-DİMANCHE
Beethoven & Mohsen Namjoo
Sadi-i Şirazi & Shakespear
01-04
Remember..! Remember..! Remember.!
El Answer..!
*
*
Aşık ediyorsun ve sonra diyorsun dur.!
Durduğun yerde.
Bekle.
Geleceğim.
*
Gözlerimi de alıp gidiyorsun gözlerinle birlikte ve..
Yüreğimi de götürüyorsun avuçların içinde sımsıkı .
Kanter içinde.
*
Düşünmüyorsun ama hiç../... Aklına bile getirmiyorsun..
Hangi gözlerle ve..
Hangi yürekli bir yürekle bekleyebileceğimi.
*
Öylesine tarifsiz nazlı bir eda ile savuşup gidiyorsun ki../..Ama..! Fakat..!
Demeye bile fırsat bırakmadan../..
Savunusuz ve avuntusuz.
*
Acemisiyim henüz Leyla’nın ve Mecnun’un../..Cahiliyim henüz Eflatuni Aşkların..
Diyecek oluyorum ../..Lakin.
Öyle bir azargözle nazar ediyorsun ki..
Bırakmıyorsun naz yapacak ne bir hal ne de bir can.
Da.
Kalakalıyorum öylece soluksuz ve yontusuz.
Orta yerde mihr-i bansız.
Mihr-i Can’da.
*
Gözleri oyulmuş arkaik bir heykele dönüştürüyorsun gövdemi de.
Saçlarımdan başka bir savrultu kalmıyor ardından savrulacak.
Sen için.
Kalan Can’da.
*
Rüzgarla yarışmayı denemiyorsun da..
Rüzgarı şikayet ediyorsun bana öyle mi.?
*
Ağyar’ın rahmetine muhtaç eden de sensin.
“Ciğerim kanıyor.! İçme.! Ağyar ile mey.!”
Diyen de sen.!
*
Görmüyor musun geçen değil geçilen..
İçen değil içilen olduğumu..
Ey eskimeyen hamaset içinde eskidikçe eskiyen.
Eksik ama hala yar.!?
*
İçmeye mey’letmediysen suç kimin ey.!?
İçmek nedir bilmeyen.
İçerlek yar.!
*
Bağıracak bağır bile bırakmadın bağrımda.!
Şimdi.
Nasıl yar olsun du.
Şu bağırtısız bağrıma..
Bağırıp durduğun şol ağyar.!?
*
Öylesine geçmiştin ki kendinden zahir.
Kalmamıştı senden geriye.
Ne bir yar.
Ne bir ağyar.
*
İsyan etmesem aşık değilmiş dersin../..Yalancının biri bu.!
İsyan etsem şikayet eylersin../..Talancının biri bu.!
*
Söyle.!
Şehirde ün salan kim olsa gerek.!?
Böyle.!
*
Üzüleceğinden emin olsaydım.
Bütün rüzgarları tutsak ederdim kendime de.
Yığılmazdı vallahi göklerin bütün bulutları başımın üstünden başka.
Bir başa.
*
Haşa..!
Her mahfelin mumu olmayaydım da.
Alemi düşman mı kılaydım kendime.?
*
Hani senin şöhreti alemleri sarmış.
Şu meşhur mu meşhur.
Adı var kendi yok.
Alemlere rahmet aşkın.
Söyle bana.
Nerde.?
*
Mum olsundu da pervanesiz mi kalsın dı.?
Toe hem boro ey bi vefa.!
*
Nasıl acıyayım sana.?
Onu bile kimseye bırakmıyorsun ki.!
*
Kendime acımayı bile kendime bırakmıyorsun sen.!
*
Kendini bırakmış gitmiş değildin ki .
Kendime acıma fırsatını hiç mi hiç bulabilmemiş olabileydim.
*
Ne mümkün seninle yarışabilmek.?
Acımak ve acınsanmak hususunda bile.
*
Hangi acımasız yarışmaya davet ediyorsun da.
Güya acımasız olmakla itham edyorsun beni.?
*
Bir mahfil için yanıp tutuşmaktan ne umdu da ne buldu bu mum.!?
Mum tutturmaktan başka kendine.
*
Bilumum içinde seni arıyor sa şayet.
Ve yine.
Her şeye rağmen.!
Mücrim mi bilinsin di.
Şimdi.
Bu.
Mum.?
*
Mahreminden mahrum eden de sensin.
Mahrumundan mahrem eden de sen.!
*
Her aşıkan mahfilinde yanmak kusurundan değil şanındandır elbet.
Aşk için yanıp tutuşmak; bu Şem’in kadim nişanındandır elbet.
*
Meğer ki Aşk olsun.
*
“Pervaneyim ben.!” dedin ve gittin.!
Bulurdun her nasılsa yanacak senin için bir Şem.
Ama unuttun galiba.
Aramakla bulunmazdı bir zamanlar terk edip gittiğin bu Şem.!
*
Şem yerinde yanmakta hala.
Peki sen hangi şemşum yakamozlar etrafında dönmektesin hala.!?
*
Hangi zindanında mahkum olmak dilermişsin işbu Işk’ın sen.?
Yakışıyor mu sana yalan.?
Madem ki aşıksın sen.!
*
Zindan ziyaretçileri bile rastlamamışlardır hiç mi hiç.
Sana ait.
Ayak izlerine.
Bir zindanda bile.
*
Şimdi söyle.!
Ta başından başını alıp dağlara gitmedin di de.
Hangi bilinmedik duyulmadık yergi diyarlarına gittin di sen.
Ey kendine tam terk ettiğine hodgam.
Serseri aşık.?
*
Ne kadar üzülsen yeridir şimdi.
Ey gitmeyi marifet belleyip.
Dönmeyi zül belleyen.
Mütekebbir.!
Bednam.!
Bi vefa aşık.!
*
Vesselam.!