karpuz çekirdeği gibi
dağılıyor gölgesi anıların
tırnaklarım kendime batmaz
güneş istiyorum ufkuma
rakıma siniyor çınar
serinliğinde yaz
tembel bir kedi gibi
gerinirken ikindi
fırtına başlıyor birden
konuşmuyor kimse
kırmızı nokta / siyah kuşak
içgüdüye duyarlı
metro duvarları sakin / telaşlı
raylarda dakik ötenazi
yontuyor sesimi keski
gül yaprağına kınlayıp dilimi
susuyorum
güneşten körfeze dökülen
altın sarısı tozda
iki çukur / sırtın bitip
kalçalarının başladığı yerde
iki mayın çukuru ekleniyor anılarıma
özensiz öptüğüm