Eğer peşindeyse bela, kaçacak bir yerin yoksa
Buyur
Gel
Bizim mahalleye
Kurtuluşu bulursun
Sende artık bizdensin
Cesaretin varsa
Korkma gir içeri
Görürsün
Yarı çıplak bir çocuk seni karşılar
Ağzında ki sigarayla
Sana gülümser
Şaşırırsın
Köpeğe sarılan, uyuyan sızmış şarapçıyı,
Gördüğünde
Ürkersin
Kadınlar küfür eder, ana avrat
Şaşırma
Gülümsemesinden korkarsın
Hırsızın
Çaldığı kolyeyi sana karşılıksız verdiğinde
İnanamazsın, gözlerine
Sana el verir, senin kokunu almıştır
Mahalle
Kapı açılır, bir eve girersin
Artık içimizden birisin
Gözler sana bakar, geçmişten
Ürkme, korkma o gözlerden
Babanın pezevenk olması
Annenin katil olması
Seni korkutmasın
Tinerci çocuk, dansöz abla
Şaşırtmasın
Çingene sobası yanar
Yıkık, hilkat garibesi evler de
Isınırsın, tüm geçmişinle
Evlerden esrar dumanı sis gibi yayılır
Kahkahalar, küfürler duyulur
Diğerleri cezaevinden haykırır
Kalemi olmayan çocuğun sustalısı yazar
Mektubu
Gideceği adrese
Güzel dansözün kızlığı acaba
Hangi mahalleli de
Merak edersin
Belki de evinde
O bile unutmuştur.
Gece karanlığında işe çıkarlar
İstanbul sokaklarına dalar hayaletler
Ölü yüzler
Hırsızlar, katiller, kadınlar, pezevenkler
Kalanların seslerini duyarsın
Evler de
Çılgınca içer, sevişir bedenler
Bazen çilgınca doğrarlar
Kavga da
Bedenlerini
Ama unutulur
Uzatılan o esrarlı sigarayı içtiğinde
Başın döner
Gözler hayallere dalar
İşte o anda başlar
Çingeneler zamanı
Rüyalara dalarsın
Zaman tüneli açılır
Dağlarda, yolculuk başlar
Çadırda bir mağara da, ormanlar da
Ateşler yanar
Törenler yapılır, totemler görürsün
Dans edilir çılgınca
Karanlığa
Kurbanlar kesilir
İşte!
İşte o zaman görürsün
Seni!
Boğazın da bir bıçak
Perde kapanır...