Çınar

İnsanı var kılan, önemli kılan, işe yarar kılan da tıpkı çınar ağacı gibi geriye kalan , iz bırakabileceği bir yaşam. Bir yaraya merhem olabiliyorsak, bir çaresize çare, bir dertliye derman gerisi boş ve anlamsız. İşte geldik, işte gidiyoruz.

yazı resimYZ

Yaşam inanılmaz sürprizlerle dolu. Hiç beklemediğiniz anda ensenizden yakalıyor bazı şeyler insanı. Üst üste koyduğunuz , gittikçe sağlamlaşmasını beklediğiniz ; yıkılmaz dediğiniz bina sarsılıyor yerinden. Hiçbir şey yapamıyorsunuz. Eliniz kolunuz bağlı seyrediyorsunuz olanı biteni.

Bir çınar ağacını düşünelim şimdi. Küçücük bir fidanken bile yıkılmamış. Nice fırtınalara; nice doluya, yağmura, kara dayanmış da boy atmış. Asırlar sürmüş serüveni. Asırlara meydan okumuş. Nice şiirlere konu, nice romanlara dekor olmuş. Acı çektikçe kök salmış, direnmiş, sımsıkı sarılmış toprağa ki ondan güç almış. Sonra şifa vermiş insanlığa. Mobilya, parke, mürekkep yapımında kullanılmış. Saç dökülmelerinden tutun , sara, ödem, diş ağrısına kadar nice yaralara merhem olmuş.

Tevfik Fikretin Çınar adlı şiirini hatırladım şimdi. Hani Halukun Defterinden alınan Halukun Vedaı şiirinin bir bölümü. - Laf aramızda hemen netten kopyalayayım istedim ancak bulamadım bu şiiri. İş başa düştü. -

ÇINAR
Hani bir gün seninle Topkapıdan
Geliyorduk, yol üstü bir meydan
Bir çınar gördük: Enli, boylu, vakûr
Bir ağaç; hiç eğilmemiş, mağrûr
Koca bir gövde; belki altı asır,
Belki ondan da fazla, dalgın, ağır,
Kaygısız bir ömür sürüp gelmiş;
Öyle serpilmiş, öyle yükselmiş,
Ki civarında kubbeler, damlar
Onu haşyetle seyreder gibidir.
Duyulan onun hep menâkıbidir.
Görülen hep odur uzaklardan;
Fakat ayyûka ser çeken, uzanan
Bu mehabetli gövde çırçıplak,
Ne yeşil bir filiz, ne bir yaprak
Kuruyor; âh, pek yazık! Şu derin
Şerha böğründe belki bir hain
Baltanın, bir gazaplı yıldırımın
Zehridir..Söyle ey çınar, bağrın
Hangi odlarla yandı? Hangi siyah
Kurt içinden kemirdi? Hasta, tebâh,
Seni kim şimdi bağlayıp saracak?
Kim şifalar verip de kurtaracak?

Söyle ey mustarip vatan, bildir;
Çektiğin hangi kanlı seyyiedir?.............Tevfik Fikret

Ne zaman öğrencilerime temsil-i teşbihi anlatsam bu şiiri örnek veririm. Ayrı bir yeri vardır bende. Ne zaman okusam canım yanar. Ne zaman açıklasam içimden bir şeyler kopar.

Koskoca çınar bile vazgeçebiliyorsa yaşamından, insan ömrünün kısalığı karşısında şaşmamak gerek. Yaşamın kırılmalarına dayanmak gerek. Beklemediğimiz anda da gelse fırtınalar yaşamaya çalışmak gerek. Bir ölüme çare yok. Vakti saati geldi mi nasılsa önüne geçilmez. Kim bilir hangi kapıyı çalsak, Ah! eden kaç yürek çıkar karşımıza? Hangi dört duvarın sırrına kulak kesilmek gerek?

Belki de en büyük hatamız gereksiz ah vah larımız. Öyle anlamsızlaşmışken her şey, değeri kalmamışken hiçbir şeyin, ucundan tutmak gerek farklı bir çözümün. Kurtarmak gerek hiç olmazsa güzel olan, anlamlı olan birkaç şeyi. Kaybettiklerimize üzülmek değil, kurtarabildiklerimize sevinmek gerek.

İnsanı var kılan, önemli kılan, işe yarar kılan da tıpkı çınar ağacı gibi geriye kalan , iz bırakabileceği bir yaşam. Bir yaraya merhem olabiliyorsak, bir çaresize çare, bir dertliye derman gerisi boş ve anlamsız. İşte geldik, işte gidiyoruz.

] ]

Başa Dön