her şeye hopmuş çeyreklik
bir tarafları kırık olgunluğun
saniyeler çok sivri, olmuyor yaslanmak dalgınlıkla
okşama SOSlarıyla ufalanma seansı içe gömülmşlükden
her şeyin ve her kesin gitmiş çaresi ve aşkı
bitme sinyalli mavi çerçevelerde
umudlar, ömre akan anlar erir
gülüşler erir yalnızlığın soğunda
tan ve gün batımında düz çizgi bakışlarım
yollarda mesafe ve zaman vahdeti
sakinlik akıyor ağır ağır boşluğa
doyma heyecanı olmayan siyah çerçeveye
atılganmış babam, tutduğunu koparırmış,
kalmamış bir şey oğluna, oğluma
oğullaşan şehvetimden geçer yerin oku
dolaşır dorukda
finale perdem yok
dağılmağa kapım küçücük
yine de bir sabah var
kimseye söz vermemiş