Ceylan İstanbul ve Yangın

Yaktım bu şehri / Hüznü boca edip arnavut kaldırımlarına / Vurdum son kibriti kinin kavına / Yüreğimin rutubet kokulu delhizlerinde / Yarı aç, tam çıplak dolanan / Sefil ihanetin adısın / Bundandır seni de bu şehirle yakışım... / Kan deryası

yazı resim

Yaktım bu şehri
Hüznü boca edip arnavut kaldırımlarına
Vurdum son kibriti kinin kavına
Yüreğimin rutubet kokulu delhizlerinde
Yarı aç, tam çıplak dolanan
Sefil ihanetin adısın
Bundandır seni de bu şehirle yakışım...
Kan deryasının azgın dalgaları adıma vuruyor
İçimin bereketsiz topraklarında can çekişmekte
Kızıl gül
Üzerimde kanatsız hüzün kuşları, acemi ama telaşsız
Gözlerimden sildim adını
Yakarışın nafile, bir daha yazamazsın.......

Hüznü boca edip arnavut kaldırımlarına, tutuşturdum tüm caddelerini bu şehrin, ne elim titredi nede duraksadım bir an, tereddütsüz ve acımasızdı ellerim.Seri sonu indirimlerde tüm umutlar yok pahasına satılıyor, üç al iki öde, hatta hiç ödeme senin yerine bir ödeyen olur elbet.Milattan sonra bilmem kaçıncı yüz yıl, İsa çarmıha geriliyor günahın bozkırlarında arınsın tüm insanlığın vicdanı diye.Binlerce İsa isyan ediyor böyle geceleri, acının çıkmaz sokaklarında.Her seher aralığında, şafağın okçularına hissettirmeden gizli bahçeme üç ayaklar çaktım.Biz e dair ne kadar hayalim varsa geçirip boyunlarına yağlı urganı - ki boyunları bir gül dalı kadar narindi- tekmeledim ayaklarının altındaki küflü tabureyi.Ömrümünün sabıkalı hakimi tuttu tutanaklarını, teşrin i evvele tarih düştü vakanüvisler, ellerimle imzalayıp ölüm raporlarını senin gözlerinle çektim, sabahki gaztede yayınlanacak fotoğraflarını.

Hazan kapımıza sarı yapraklar bırakıyordu acemi aşıklara yakışan utangaçlıkla, sağır bir geceydi, sırtında bronz hançeri ile çaldı kapımı direnç.Al kanlar içinde ne kadarda güzeldi....Değme dedi hançerime öleceksem onunla öleyim o indirmişsede dar bir vakitte ciğerlerime, sevdamdandır bırak ne olur, onunla öleyim.Göz yaşımla yıkadım yarasını, yıldız bastım kanı durdursun diye.Acının şimşekleri çaktı gözlerinde, kasıldı narin elleri ve süzüldü sedef nefesli yalanlar yanaklarından.
Hazan mevsimindeydik
Hırçın bir Eylül'dü
Can verdi direnç kollarımda
Şifasız yarasında parıldıyan hançeri ile...

Delirdi kelimeler, ciğerlerimi kustum, acıdan kör oldum, sağır dilsiz oldum herşey oldum hiçbirşey olamadığım hayatta.Hiç tim ama herşey olabiliyordum.Lanet ettim sana İstanbul....

Unuturum adını zindan şehir, Sultan Ahmet'te ellerini tutmam bir daha, öpmem ıslak dudaklarını Eminönün'de, Giderim tükürüp içine gözlerinin.Yüreğinin orta yerinde kalır boşluğum bakar bakar ağlarsın....
Tutuşturup bedenini geçtim senden,senin kadar kahpe sevdamdan geçtiğim gibi
Nefretinle kudur
Ben kazandım sen kaybettin.............

Başa Dön