Çengel

Allahın belası zeytinler, yatağın içinde oturup yazıyorsun. Ben zeytinleri nasıl yuvarladığını okumak istemiyorum. Zeytinleri nasıl yuvarlayacağımı sana yaşatmak istiyorum. Sen ne yapıyorsun. Atıyorsun beni yataktan. Küt diye yere düşüyorum. Yan odaya geçip sonra resim yapmaya başlıyorsun

yazı resim

Victoria uzun süre boyunca gökyüzüne baktı. Yüzündeki sinirlilik ifadesi kaybolmuş gibiydi. Olduğu yerde, pencerenin kenarında dönüp durdu. Saint Pierre sokağının gürültüsü hızlı akıyordu. Yalpalayarak giden arabaya gözü takıldı. Pencere kenarına yaslandı ve kocası Juana seslendi.

Dün gece aramızda neler oldu Juan

Bir şey olmadı sevgilim, senin bağırma, ağlama nöbetlerinin şiddetli bekçisi oldum

Hayır

Tatlım seninle ne yapacağımı bilmiyorum. Muhtemelen unutuyorsun veya beni sinirlendirmeye çalışıyorsun.

Victoria caddenin ortasında bozulan arabaya baktı. Yeniden kocasına döndü.

Sakin ve ağır bir kaplumbağaya benziyorsun. Söylediğim ve yazdığım hiçbir şeyle ilgilenmiyorsun.

Ne yazıyorsun ki

Victoria pencerenin keskin camını yukarıya kaldırıp kilitli çengelle tutturdu.Rüzgâr odaya yayıldı.

Nasıl ne yazıyorum. Yazdıklarımın üzerine sigaranın külünü bırakıyorsun. Üstelik kâğıtların üzerinde söndürüyorsun

Juan susup düşündü. Sakalları uzamıştı.

Victoria, beni bir yaratığa benzetmeye çalışıyorsun. Pusuda bekleyen kedi gibisin. Lütfen pencereyi kapatır mısın..

Hayır, açık kalsın içeriye temiz hava giriyor. Ayrıca her yere döktüğün küllerin dağılmasına neden oluyor. Fena mı oluyor

Yarın seninle balık avına çıkalım mı? Gerçi sen beni göle atarsın

Victoria gülmeye başladı. Yüksek sesle gülüyordu.

Zeytinler .. dedi.

Juan oturduğu kanepeden hızlı kalkıp müzik setine yöneldi.

Hard rock bir şarkı ister misin karıcığım..

Victorianın yanına geldi. Kollarından tutup bağırmaya başladı.

Allahın belası zeytinler, yatağın içinde oturup yazıyorsun. Ben zeytinleri nasıl yuvarladığını okumak istemiyorum. Zeytinleri nasıl yuvarlayacağımı sana yaşatmak istiyorum. Sen ne yapıyorsun. Atıyorsun beni yataktan. Küt diye yere düşüyorum. Yan odaya geçip sonra resim yapmaya başlıyorsun

Sanma ki farkında değilim Juan, atın yeleleri beyazdı. Sen ne yaptın. Ben yokken gidip siyah boya ile kırptın yelelerini

Seni seviyorum kadın

Juan Victorianın elbisesinin düğmelerini çözüp ayaklarının ucuna bıraktı. Elleriyle saçlarını arkaya atıp yanaklarını avuçladı. Uzun uzun gözlerine baktı. Yavaşça dudaklarını yaklaştırıp karısının dudaklarını ağzının içine aldı. Dakikalarca birbirlerinin dudaklarını kanattılar. Victoria Juannın boynundaki şah damarını ısırdı. Juan karısının ince belini kollarıyla kavradı. Avuçlarını sırtında gezdirdi. Yüzünün her karesini ezberlemek istercesine baktı.Eskimolar gibi burunlarını birbirlerine değdirdiler. Dudaklarındaki küçük dokunuşlar yeniden alevlendi. Juan karısının çenesine, boynuna, göğüslerinden aşağıya kasıklarına, klitorisine indi.

Juan sırtını pencerenin altındaki duvara yasladı. Victoria kasıklarından boynuna doğru gelirken vücudu kasılmaya başladı. Başı pencere camının altına kaydı. Victoria pencerede duran kocasının başına doğru yılan gibi süzüldü. Dudaklarına son defa ateşli bir öpücük kondurdu. Geri çekildi. Parmak ucuyla penceredeki kilitli çengeli kaldırdı.

Cam büyük bir hızla Juanın boynuna doğru düşmeye başladı

lacivertiğnedenlik

Başa Dön