İlâhi adaletin tecelli ettiği bir mekan olarak cehennem, birçok insanın sorguladığı ve anlamaya çalıştığı bir kavramdır. Ancak, bazı insanlar saf ve bilgisiz olduklarından, cehennemin amacını sorgulayarak Allahın adaletine olan güvenlerini zedelemeye çalışırlar. Oysa, cehennem, İlâhi adaletin mutlak şekilde uygulandığı, suçluların ve zalimlerin cezalandırıldığı bir yerdir. İslam'da Allah'ın adaletinin tartışılmayacak bir biçimde mükemmel olduğu öğretilir. Bu anlayışla birlikte, cehennem de insanların yaptıkları kötülüklerin ve zulümlerin karşılıklarını bulduğu bir yerdir.
Kuran-ı Kerim'de, cehennem hakkında birçok ayet bulunmaktadır. Araf Suresi, 40. ayetinde Allah, ayetlerine inanmayan, büyüklük taslayan ve küstahça davranan kişiler için cehennemi tarif etmektedir:
Şüphesiz ayetlerimizi yalanlayanlar ve onlara karşı büyüklenenler, onlar için göğün kapıları açılmaz ve halat (ya da deve) iğnenin deliğinden geçinceye kadar cennete girmezler. Biz suçlu-günahkarları işte böyle cezalandırırız. (Araf, 40)
Bu ayet, zalimlerin ve inkarcıların, Allahın emirlerine karşı gelerek kendilerini üstün görenlerin cehennemdeki acımasız sonlarını anlatır. Burada göğün kapılarının açılmaması, onların sonsuz bir huzurdan mahrum kalacağını ve cehenneme girmelerinin kaçınılmaz olduğunu ifade eder. Cehenemin varlığı, Allahın mutlak adaletinin bir yansımasıdır; zulme uğrayan her kişi, sonunda adaletin gerçekleşmesini beklerken, zalimler de kendi zulümlerinin karşılıklarını mutlaka bulacaklardır.
Bu çerçevede, özellikle 1930'lu yıllarda, Siyonist Yahudilerin Hitler ile yaptıkları anlaşmalar, büyük bir zulme ve insanlık suçlarına yol açmıştır. Filistinde bir devlet kurma amacıyla Hitlere başvuran Siyonist liderler, kendi çıkarlarını korumak adına milyonlarca masum Yahudi'yi feda etmişlerdir. Yahudi soykırımı, sadece Nazi Almanyasının değil, aynı zamanda Siyonistlerin de işlediği büyük bir suçtur. Siyonistler, kendi toplumlarından ve özellikle de "vasıfsız" olarak gördükleri fakir, yaşlı ve sakat Yahudileri, Hitler'in soykırımına kurban vererek onları ortadan kaldırmayı amaçlamışlardır. Bu zulüm, sadece Yahudi halkının değil, insanlığın ortak bir trajedisidir.
Zalimlerin, özellikle Hitlerin ve ona destek veren Siyonist liderlerin, binlerce masum insanı öldürme emrini verdikleri ve bu zulümle dünya tarihine kara bir leke sürdükleri açıktır. Allahın adaletinin tecelli ettiği cehennem, böyle zalimlerin sonsuza kadar cezalandırıldığı bir yer olacaktır. Bediüzzaman Said Nursî, cehennemle ilgili olarak şöyle demiştir: Zalimler için yaşasın cehennem. Bu ifadeyle, zalimlerin cehennemle cezalandırılmasının, İlâhi adaletin bir gereği olduğunu vurgulamıştır.
Zalimlerin cehennemdeki sonsuz azabı, adaletin gerçekleşmesinin bir göstergesidir. Her zalim, yaptığı zulmün karşılığını mutlaka görecektir. Cehenem, zalimlerin adaletin gerçekleşmesindeki rolünü yerine getiren bir mekan olarak vardır. İslamda cehennem, bir nevi zalimlerin ve suçluların yaptığı kötülüklerin karşılık bulacağı yerdir. Bununla birlikte, cehennemin varlığı Allahın mutlak adaletini ve rahmetini sorgulamak yerine, adaletin tecelli ettiği bir mekan olarak anlaşılmalıdır.
Sonuç olarak, cehennem, İlâhi adaletin her şeyin ötesinde işlediği bir yerdir. Siyonist Yahudiler ve Hitlerin zulmü, bu adaletin tecelli edeceği bir vakadır. Cehenem, zalimlerin ve suçluların ebedi cezalarını çekecekleri bir yerdir ve her biri, işlediği zulmün karşılığını bulacaktır. Allahın rahmeti ve adaleti her şeyin üzerindedir. Zalimlerin cehennemdeki ebedi azapları, adaletin sonu olan bir hakikattir.
Cehennem ve İlâhi Adalet: Siyonist Yahudilerin Zulmü Üzerine Bir Değerlendirme
İlâhi adaletin tecelli ettiği bir mekan olarak cehennem, birçok insanın sorguladığı ve anlamaya çalıştığı bir kavramdır. Ancak, bazı insanlar saf ve bilgisiz olduklarından, cehennemin amacını sorgulayarak Allahın adaletine olan güvenlerini zedelemeye çalışırlar. Oysa, cehennem, İlâhi adaletin mutlak şekilde uygulandığı, suçluların ve zalimlerin cezalandırıldığı bir yerdir. İslam'da Allah'ın adaletinin tartışılmayacak bir biçimde mükemmel olduğu öğretilir. Bu anlayışla birlikte, cehennem de insanların yaptıkları kötülüklerin ve zulümlerin karşılıklarını bulduğu bir yerdir.