]/dört adım ötedeyim
-yada gerisinde-
kızarttığım gözlerimin
kanım sulanmış kırmızıya hayretteyim/
bir akarsu bir uğultu bir ıslak esinti
kulağında yankılandığında geceyle çalkalanan
o mavide
o leylin martısından dinle bir de şehrini
/kendime en ücra köşede
elim gene tetik durur
diğer elim havaya söver/
yeşil hep yüzüne vurgun
kır çiçekleri sürgünlerini gözlerine daldırdığında
anlardık baharın sana yettiğini
vadolunan cennetin kapısı nerede bilirdik
iki sandalye tek masa
dört ayak tek gölge...
/cennette duman/