CAHİT YEŞİLYURT'A
10 şubatta kaybettiğimiz şairin anısına
İzlerine can döktüğün hikaye şimdi bitti,
Unuttun mu türküsünü yazdığın yağmurları.
Yüreğinde sürünen o kavruk kuşlar gücenmiş,
Durduğu dallarda seni, yanık ağıtlarla arar.
Seyrederken gözlerinde öğretmensiz çocukları.
Dağ kovuklarında tuttun, ecel eşkıyasını
Yolunu kestiği gece gönderene şükrettin.
Bu eşkıya ötekiler gibi değil elbette,
İtirazın olmadı bak, göndereni fark ettin.
En keskin acılara da, teslim oldun sabrettin.
Anılarını boşaltırken, köhneleşen bu kente,
Küskün düştü çocukluğun, onaran yağmurları.
Belki bu yüzden iyileşmek bilmedi yaraların.
Belki bu yüzden sancısı yakıyor yüreğini
Bu yüzden özledin ezel ve ebed olan yari.
Yeşilyurdun kederlere, gençliğinle büründü,
Aksakallı ihtiyarın imrendiği ölüme.
Bir hazret elinden tutup, çıktığın kutlu yolda,
Örselenen varlığında, başka bir şey bilmedin,
Bir yürekli dost ağrısı, çıktı benim yoluma.
Yollar yamacı sararken, en düzünde ben kaldım.
Vuslatın meyin tadarken, ben burada tükendim.
Acılara dudak büktüm, o tarakta bezim yok.
Sızıları sen götürdün, yer yüzünde bir şey yok,
Rüya alemindeyken, dostlarından biri bendim.
10,02,2004