Bu Garip Hallerim
ellerim gitmiyor ki kaleme
kağıdın da rengi soluk
boğazımda
yumruk olmuş dizeler
gözyaşlarım iniyor
oluk oluk
kelimeler kifayetsiz kaldı
anlatmaktan acizim
dermansız derdimi
hasret yüce dağları sardı
bir türlü yıkamadım
vuslatın bendini
bütün yollar tutulmuş
dağları sarmış ihanetin kokusu
hançeri sokulmuş
kalleşliğin,
ciğerlerim yanar
önüm, ardım kahpe pusu
bir yanım da gün doğar
gün batımı diğer yanım
deli boranlar kucaklar beni
kalmışmıdır ki acep geride
dua edecek bir ağlayanım
bir ara
yalnızlık huzur verir
çölde serap misali
karışmak gelir kalabalıklara
içimden arasıra
tanımasa da beni ahali
anlatmakla bitmez benim
bu garip hallerim
hep boşluğa salınır
nasırlı ellerim.....
hep boşluğa salınır
nasırlı ellerim....
Yavuz Bal