Bir Ayrılığın Ardından Yaşanacak Olası Senaryolar

Valiziniz toparlanmış eşyalarınız öylece bir köşede mahzun bir şekilde size bakmaktadır. Şöyle etrafa son bir kez bakıp içinize derin bir nefes çekersiniz. Kapıdan çıkardığınız son eşyadan sonra kapıyı kendi ellerinizle yüzünüze kapatırsınız.

yazı resim

Valiziniz toparlanmış eşyalarınız öylece bir köşede mahzun bir şekilde size bakmaktadır. Şöyle etrafa son bir kez bakıp içinize derin bir nefes çekersiniz. Kapıdan çıkardığınız son eşyadan sonra kapıyı kendi ellerinizle yüzünüze kapatırsınız. Arkaya dönüp bakmamak için kendinizi sıkarsınız. Terminale yaklaştıkça içinizde yalancı bir kuvvet doğar size güç verir. Sanki her şeyi başaracak gibi hissedersiniz. Geride bıraktığınız şehrin sınır tabelasını gördüğünüzde içinizde bir burukluk başlar. Yanınızdaki koltuğa bakarsınız. Daha evvel onunla yaptığınız yolculuklar gelir aklınıza. Ve ilk darbe burada başlar yüreğinizde ince bir sızı duyarsınız. Saatler geçer ve yolculuğuz sona erer ve o yalancı cesaret bir kez daha içinizi sarar. Her şeye yeniden başlayacağınızı söylersiniz. İlk gece gözler uykusuz bir noktada elinizde sigaranız ağlarsınız. Sessizce içten içe ağlarsınız. Gözyaşlarınızı silmek istemezsiniz yanaklarınızdan süzülen her damla yaşta lanetler düşer dilinizden, kalbinizin en derin yerinden. Belki de daha önce Allah ‘a hiç bu kadar içten yakarmamışsınızdır. İçinize bakmak istemezsiniz oysaki sadece aşk acısıdır bu. Neden bu kadar canım acıyor dersiniz. Telefonun başında beklemeleriniz. Ondan bir haber beklersiniz gel demesini istersiniz. İnanmak istemezsiniz aşkın sizi terk ettiğini oysa her şey bitmiştir. O yüreğindeki aşk sandalının yelkenlerini bir başka yüreğe açmıştır. Haberlerini alırsınız güldüğünü eğlendiğini duyarsınız. Yıllarca onun gülmesi için uğraşlarınızı unutur neden bu kadar keyifli diye kızarsınız ona. İçinizde bir öfke belirir aynaya koşup kendinize bakarsınız yüzünüzdeki acı bir kilometre öteden okunurken o gülüyordur. Size ihanet ettiğini düşünürsünüz siz bu haldeyken o nasıl gülebilirdi. Öfkeniz büyür, göğsünüzde öyle bir acı belirir ki, evladı bir pusuda şehit düşmüş bir annenin katiline bakışları ve öfkesini taşırsınız yüreğinizde gözlerinizde ve işte o sonu hazırlarsınız. Elinize telefonu alır ve tüm öfkenizi, verdiklerinizi suratına kusarsınız. Rahatlamışsınızdır içinizdeki öfke ve acınız azalmaya başlar. Telefonu kaparsınız işte o anda bir boşluk alır içinizi ne yaptım ben dersiniz. Her zaman gülmesini istediğiniz hayali kanatlarınızı üstüne örttüğünüz o insanı kırmışsınızdır. Özür dilemek için tekrardan telefona sarılırsınız. Kısa süren bir sessizliğin ardından
- Aradığınız kişiye şu anda ulaşılamıyor lütfen daha sonra tekrar deneyin.
Eee ne olacak şimdi son kırıntıları da yok mu ettik. Dizlerinizin bağı çözülür dudağınızda bir kuruluk avuçlarınızın içi terler. En yakın yere kendinizi bırakırsınız. Bitmiştir alışmaya başlamalısınız artık. Elinizde ne kaldı bilmem ama onu da harcamamak için çabalamalısınız artık. Yüreğinizde ki acı mirastır size, gerisi zaman denen hem şifa hem de zehir olan o kahramanın elindedir.

Başa Dön